Tansiyon | Dora Hospital | Gülümseyin Buradasınız...
"Gülümseyin, buradasınız!"

Tansiyon atardamarımızın içindeki kan basıncıdır. Kalbimiz vücudumuza kan pompalamak için aort damarları kullanır. Pompalama süresince kan dolaşımı damarlarda bir basınç yaratır. Damarlarımızda meydana gelen bu basınca tansiyon deriz.

Tansiyon Nedir

Kalbimiz vücudumuza aort damarlar sayesinde kan pompalar ve bu pompalama işlemi basınç ile gerçekleşir. İşlem sırasında damarlarımızın duvarlarında da basınç oluşur. Oluşan bu basınç tansiyondur. Vücudumuzun sağlıklı bir şekilde çalışmaya devam etmesi ve organ ile dokularımızın yeterince kan alabilmesi için bu işlem hayati önem taşır.

Kan pompalanması için kalbin kasılması gerekir. Kalp kasıldığında atardamarlar üzerinde belirli miktarda bir basınç oluşur. Kalp gevşediği zaman damar duvarlarında az miktarda basınç kalarak büyük ya da küçük dediğimiz tansiyon çeşitlerini meydana getirir.

Kalp gevşediğinde damarlarımızda kalan basınç insandan insana değişiklik gösterebilir ama normal kabul edilen oranlar vardır. Büyük tansiyon sağlıklı bir bireyde 90 ile 120 küçük tansiyonun ise sağlıklı bir bireyde 60 ile 80 civarında olması gerekir.

Belirlenen ağırlıkların aşılması ya da azalması durumunda rahatsızlıklar meydana gelir. Tansiyonun düşük olması sık rastlanan bir durumdur fakat çok ciddi sonuçları her zaman meydana gelmez. Düşük tansiyona aynı zamanda hipotansiyon denir.

Yüksek tansiyon dediğimiz hipertansiyon ise hipotansiyona göre daha risk taşıyan bir rahatsızlıktır. Genellikle belirli bir yaş üzerindeki kişilerde görülür ve uzman bir doktorun takibi altında olmalıdır.

Tansiyon Nedenleri

Tansiyon hastalığı insanlarda iki tür olarak ortaya çıkar. Düşük tansiyon dediğimiz hipotansiyon ve yüksek tansiyon dediğimiz hipertansiyon. Bu iki türün insanlarda ortaya çıkmasının farklı nedenleri vardır.

Hipotansiyon belirli bir hastalığa sahip olan bireylerde yan etki olarak gözlemlenebilir. Gün içerisinde yediğimiz yemekler, stres seviyemiz, ilaç kullanıyorsak hangi ilaçları kullandığımız, fiziksel ve ruhsal durumumuzdaki değişiklikler hipotansiyon seviyemizi değiştirebilir.
İnsanlarda tansiyonun en düşük olduğu vakitler gece uykuda oldukları zamandır. Sabah uyandığımızda tansiyonumuz da birden yükselir. Kadınlarda hamilelik süreci boyunca hipotansiyon görülmesi sık rastlanılan bir durumdur.
Bazı kalp rahatsızlıkları da hipotansiyona sebep olabilir. B12 vitaminin eksikliği de hipotansiyon sebeplerinden biridir. Hipertansiyon dediğimiz yüksek tansiyon hastalığı hipotansiyona göre daha risklidir.
Erkek bireylerde hipertansiyon genellikle 50 yaş altında, kadın bireylerde ise 55 yaş üstünde daha sık rastlanır. Hipertansiyon hastalarının büyük bir bölümü hastalığı genetik olarak taşır.
Fazla kilosu olan kişiler ve obezite problemine sahip olan bireylerde hipertansiyon sık görülen bir hastalıktır. Şeker hastalığı olan bireyler de hipertansiyon riskini taşırlar. Yemeklerimizde kullandığımız tuz miktarı eğer çok fazla olursa bu insanlarda yüksek tansiyona sebep olabilir.

Günlük hayatınızda fazla hareket etmiyorsanız ileriki yaşlarda hipertansiyon riski taşımanız daha yüksek olur. Sigara ya da alkol kullanımı hipertansiyon hastalığını tetikleyen maddelerdir. Stresli bir işiniz ya da hayatınız varsa yüksek tansiyon riskini daha fazla taşırsınız.

Tansiyon Belirtileri

Hipotansiyon yaşayan bireyler eğer tansiyon düşüklüğü aniden olursa baş dönmesi, bayılma, görüşte bulanıklık, dikkat eksikliği ve yorgunluk olarak belirtileri yaşarlar. Eğer düşmeler ani yaşanıyor ve baygınlık gibi belirtiler ortaya çıkıyorsa uzman bir doktora görünmek gerekir çünkü düşük tansiyonun altında yatan sebep olarak başka bir rahatsızlık olabilir.

Nabızda hızlanma, soğuk terleme ve üşüme, cildin soluk olması, nefes alırken hızla ve kısık kısık alma gibi belirtiler de ortaya çıkabilir. Normal oran 110 mm Hg seviyede olan tansiyonun 90 mm Hg’ye düşmesi bile ani baş dönmelerine ve bayılmalara sebep olabilir. Kanama sebebiyle hipotansiyon yaşanıyorsa ciddi sonuçlar meydana gelebilir. Hipertansiyon dediğimiz yüksek tansiyon en belirgin semptomlarından biri şiddetli baş ağrısıdır. Baş ağrısı ense bölgesinden başlayarak alın bölgesine doğru ilerler.

Kulaklarda uğultu ve çınlama hipertansiyonun belirtilerindendir. Eğer şiddetli bir yükseliş olursa burunda kanama meydana gelir. Burunda kanama meydana gelirse kişi kafasını yukarı kaldırmamalı kanamaya izin vermelidir çünkü burun kanaması beyin kanamasını engelleyici nitelikte olur.

Başın şiddetli biçimde dönmesi yüksek tansiyonun belirtilerinden biridir. Kalp çarpıntısı ve kişinin normalden daha çok terlemesi de yüksek tansiyonun belirtilerindendir. Yüksek tansiyona sahip olan kişiler normal döngülerinden daha çok idrara çıkmaya başlar. Tansiyonda ani yaşanan yükselişler gözlerde görüş kaybı ve denge kaybına sebep olabilir.

Tansiyon Tanı Yöntemleri

Kalbin kasılması ile damarlar yoluyla vücudumuza kan pompalaması işlemi sırasında damarlarda basınç oluşur. Kalp gevşediğinde kan miktarı azalır ama damar duvarlarında belirli bir miktar basınç kalır. Kalan basıncın normal değerler üzerinde alçalması ya da yükselmesi ile tansiyon meydana gelir. Hipertansiyon tanısı için öncelikle kan basıncının ölçümü gerçekleştirilir.

Kişinin kan basıncı 140 ile 90 mm Hg değerlerinden yüksek çıkarsa hasta hipertansiyon olabilir. Kişiden kişiye şiddeti ve belirtileri değişebilen hipertansiyon için öncelikle ne derece sapma yaşandığı belirlenmelidir.

Kişinin bir defa tansiyonunun ölçülmesi kesin bir tanı konulmasını sağlamaz. Gün içerisinde yaşadığı farklı duygular ve fiziksel aktiviteler tansiyonunda değişiklik olmasını sağlayabilir. Bu sebeple tanı konması için tansiyon en az 2 hafta boyunca her hafta birkaç sefer olmak üzere ölçülür.

Testler, fiziki muayene, ekokardiyografi ve elektrokardiyogram, 24 saat boyunca kan basıncının izlenmesi gibi yöntemler hastaya uygulanır. Tansiyonunuzun ölçüleceği zaman en az 1 saat öncesinden hiçbir şey yememeniz gerekir. Dinlenmeli ve sigara ya da kahve tüketmemelisiniz.

Hipotansiyon yaşayan bireyler öncelikle uzman doktora başvurarak yaşanan semptomların ne sıklıkla olduğunu ve ne zaman ortaya çıktıklarını anlatmalıdır. Düşük tansiyona sebep olabilecek farklı bir rahatsızlığın olup olmadığını anlamak için test ve tahliller yapılabilir. Daha sonra kişinin semptomları ne derece gösterdiğine bağlı olarak kişiye özel bir tedavi yöntemi belirlenebilir.

Tansiyon Tedavi Yöntemleri

Hipotansiyon yaşayan hastalar genellikle hafif derecede semptomlar gösteriyorsa ilaçla tedavi gerekmez. Fakat semptomlar şiddetli oluyorsa ve başka bir sebepten kaynaklanıyorsa müdahale edilmesi gerekir. Düşük tansiyon sahibi bir kişi ilaç kullanmaya başladıktan sonra daha şiddetli semptomlar göstermeye başladıysa ilaç durdurulabilir ya da değiştirilebilir.

Uzman doktorun önermesi ile kullanılabilecek olan hipotansiyon ilaçları kişideki etkisine göre belirlenir. Kişinin ilaç kullanmasına gerek yoksa hayatında yapacağı bazı önlemler ile tansiyonunu yükseltebilir. Yemeklerine daha çok tuz eklemek çok abartılı bir şekilde olmadığı sürece yardımcı olur.

Sıvı tüketimi özellikle su tüketimi daha fazla yapılmalıdır. Tükettiğimiz sıvı kan hacmini arttıracağı için tansiyonumuzu da dengeler. Tansiyon hastaları hipertansiyon durumu yaşadığında ilaç kontrolünde olurlar.

Eğer hastalık başka bir rahatsızlıktan kaynaklıysa öncelikle bu rahatsızlık tedavi edilir. Kişi kendi hayatında yaptığı önlemlerle de tansiyonunu dengede tutabilir. Belirli egzersizler bu duruma faydalıdır. Hipertansiyon sahibi olan kişiler beyaz unlu ekmek yememeli tam tahıl un ile yapılan ekmekleri tercih etmelidir.

İlaç kullanımı doktor kontrolünde ve düzenli olarak gerçekleşir. İlaçlar gün içerisinde belirli saatlerde alınır ve aksamaması önemlidir. Doktorunuzun yaptığı değerlendirme sonucu sizin için bir ilaç takvimi ortaya çıkarır. İlaç takvimine uymak kişinin hayatını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi için önemlidir. Stres ve üzüntüden uzak durmak da ilaç tedavisinin yanında dikkat edilmesi gereken hususlardır.

Vaskülit, Trombosit, Tiroid hastalıkları ve tiroid nodülleri, Hepatit D, Guatr

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.