Soğuk algınlığı burun ve boğaz bölgesinde (üst solunum yolları) meydana gelen ve nezle de dediğimiz viral enfeksiyonlardır. Birçok insan tarafından kış mevsiminde görüldüğü düşünülür fakat her mevsimde görülebilir. Belirli bir ülkeye ya da bölgeye özel bir hastalık değildir ve bütün dünyada görülür.
İçindekiler
Soğuk Algınlığı Nedir?
Birden fazla virüs kaynaklı gözlemlenebilen soğuk algınlığı geçirildiği süreç içerisinde ağır semptomlar gözlemse de büyük zararlara sebep olmaz. Hastalık en çok mevsimsel değişiklik zamanlarda ya da aniden oluşan sıcaklık farklılıklarında ortaya çıkar.
Nezle oluşumuna neden olan 200 ve üzeri sayıda virüs keşfedilmiştir.
En sık rastlanılan nezle virüsleri şunlardır:
- Rinovirüs
- Koronavirüs
- Adenovirüs
- Respiratuar Sinsitiyal Virüs
Günlük hayatta ve dünya genelinde en çok rastlanılan nezle virüsleridir. Rinovirüs ise aralarında başı çeken virüstür. Nezle mevsim, yaş, cinsiyet ve bulunulan konum fark etmeksizin insanlar için en sık rastlanılan bulaşıcı hastalıktır. Virüsü alan kişi öksürme ve hapşırma gibi semptomlar gösterir.
Öksürük ve hapşırık ile ortaya çıkan tanecikler diğer insanlar tarafından solunduğunda nezle bulaşmış olur. Bir kişiden nezle virüsü kaptığınızda semptomlarınız 3 saate kadar görülmeye başlar ve hastalık süreci 10 gün içerisinde kendi kendine biter. Görülen semptomlar ateş, öksürme, yorgunluk, burunda akıntı, göz yaşarması ve kızarması başta olmak üzere genelde hafif seyreder. Virüsü soluduğunuzda burnunuz tıkanır ve nefes almakta zorluk oluşur.
Soğuk Algınlığı Nedenleri
Nezleye sebep olan 200’den fazla virüs türü tespit edilmiştir. Tüm dünyada en fazla görülen soğuk algınlığı virüsü ise rinovirüslerdir. Virüsü kapmış bir kişi öksürünce ya da hapşırınca virüs içeren tanecikler havaya saçılır. Sağlıklı bir bireyin virüsü kapması da göz, burun ya da ağız yoluyla olur.
Bir hasta hapşırdığında ya da öksürdüğünde havaya damlacıklar yayılır ve virüs de bu damlacıklar yoluyla insandan insana bulaşır. Direkt solunma yoluyla bulaşmasının yanında bir de temas yoluyla bulaşma olasılığı vardır.
Virüs taşıyan biriyle el ele tutuştuğunuzda, havlu, mutfak eşyası, telefon veya oyuncak gibi hasta olan kişiye ait eşyalara dokunduğunuzda virüsü kapma ihtimaliniz vardır. Soğuk algınlığı elle temas sonrasında eğer birey elini yıkamadan kendi ağız, burun ya da gözüne dokunursa virüsü bedenine aktarılmış olur.
Küçük çocuklarda eğer soğuk ortamlarda kalma süreleri gereğinden fazla olsa üşütme olasılığı yüksek olur. Her yaştan kronik bir rahatsızlığa sahip olan insanların üşütme riski daha fazladır.
Bağışıklık sistemi zayıfladığında insanlar nezle virüslerine daha açık hale gelirler. Her mevsim gözlemlenebilir fakat genelde kış veya sonbahar mevsimlerinde hastalığın görülmesi daha yüksek oranlarda meydana gelir. Zararlı madde kullanımı örneğin sigara kullanımı virüslere karşı daha duyarlı olmaya sebep olur ve hastalık daha ağır geçirilebilir. Kalabalık ortamlarda çok fazla bulunmak da virüs kapma ihtimalini yükseltir.
Soğuk Algınlığı Belirtileri
Soğuk algınlığına sebep olan virüsler vücuda giriş yaptığında semptomlar bir ile üç gün içerisinde kendisini göstermeye başlar. Soğuk algınlığı semptomları kişinin bağışıklık sisteminin direncine göre değişkenlik gösterebilir. Belirtiler ağır yaşayanlar da daha hafif atlatan bireyler de olabilir.
Hastalık belirtileri burunda tıkanma ve akıntı, boğazda ağrı, belirli aralıklarla yükselebilen hafif ateş, yorgunluk ve halsizlik, baş ağrısı, vücudun genelinde hissedilen ağrı, hapşırık, öksürük ve soluk alırken zorlanma olarak ortaya çıkar. Burun akıntısı hastalığın seyri içerisinde renk değiştirerek yeşil ya da sarı renk olabilir fakat bu daha ağır bir enfeksiyonun habercisi değildir.
Belirtileri göstermeye başlayan kişilerde genellikle 10 gün içerisinde kendiliğinden iyileşme görülür. Soğuk algınlığı geçiren kişi yine de eğer kronik bir hastalığı varsa ya da ateşi çok yükseliyorsa uzman bir doktora danışmalıdır.
Ağır belirtiler yüksek ateş olarak ortaya çıkar. Hastanın ateşi 38.5 ve daha yüksek oranda ise, ateşlenme günlerce sürerse tıbbi müdahale yapılmalıdır. Aynı şekilde boğazda yüksek derecede ağrı olursa, solunum problemi ortaya çıkarsa da kesinlikle doktor müdahalesi gerekir.
Çocuklar için ağır belirtiler yüksek ateştir. Çocuğun ateşi düşer ve birdenbire tekrar yükselirse bu ağır semptomlar gösterdiğine işarettir. Çocuğun nefes almada zorlanması, şiddetli baş ağrısı, kulak bölgesinde oluşan ağrılar, yemek yiyememe, halsizlik ve sersemlik gibi belirtiler de doktora başvurulması gerektiğini gösterir.
Soğuk Algınlığı Tanı Yöntemleri
Soğuk algınlığı belirtileri insanlar tarafından iyi şekilde bilindiği ve kolay fark edildiği için tanı konması hızlı ve kolay olur. Klasik bir nezle için doktora gitmeniz gerekmeden de kendinize teşhis koyabilir ve iyi dinlenme ile hastalığı 2 hafta gibi bir sürede tamamen bünyenizden atabilirsiniz.
Hastalığın semptomları ağır görünmeye başlarsa örneğin yüksek ateş devamlı olursa doktora başvurulması gerekir. Uzman doktor bakteriyel bir enfeksiyon oluşundan şüphelendirse tanı yöntemlerine başvurur. Normalden daha ağır geçirilen hastalık durumlarında doktorlar göğüs röntgen filmi isteyebilir. Röntgen haricinde birtakım başka test ve tahliller de yapılabilir.
Belirtiler en çok burun tıkanıklığı olarak ortaya çıktığı için solunum yollarını etkiler. Bu sebeple nezle bir tür burun iltihaplanması olarak da karşımıza çıkabilir. Soğuk algınlığı birçok virüsten kaynaklı olabildiği için test yapılmadan virüs türünü saptamak mümkün değildir.
Hasta gösterdiği belirtilere göre uzman bir doktora başvurması gerekip gerekmediğine kendisi karar verir. Belirtiler kendisini ağır gösteriyorsa hastalığın akciğere inip inmediğinin kontrol edilmesi için çekilen göğüs röntgeni kesin sonuç verir. Bronşit gibi ileri aşama soğuk algınlıkları müzminleşebilecekleri için erken müdahale önemlidir. Yaşlı bireyler ve geçirdiği başka bir hastalığı olan kişilerde soğuk algınlığının belirtileri daha ağır seyredebilir. Hamile olanların da soğuk algınlığına karşı daha dikkatli olması gerekir çünkü belirtileri ağır yaşayabilirler.
Soğuk Algınlığı Tedavi Yöntemleri
Soğuk algınlığı direkt olarak bir tedavisi bulunmayan bir hastalık olup ilaç kullanımı her zaman gerekli değildir. Hastalığın belirtiler ağır görünüyorsa uzman doktorun tavsiye ettiği ilaçlar kullanılabilir. Antibiyotik nezle virüslerinin tedavisinde etkili değildir. Eğer yapılan testler sonunda bakteriyel bir enfeksiyon oluşumu teşhis edilirse antibiyotik kullanılır.
Semptomların hafif ya da ağır olmasına göre belirtileri giderecek tedavi yöntemi uygulanır. Birçok farklı ilaç hastalığın tedavisinde kullanılabilir. Başta ağrı kesici olmak üzere ateş düşürücüler de kullanılır. Ağrı kesiciler reçetesiz olarak satılanlar da kullanım için uygundur ve pek çok insan doktora gitmeden bu şekilde kullanmayı tercih eder. Yetişkinler için ağrı kesici kullanımı daha kolaydır fakat çocuklar ya da bebekler için semptomlar nasıl olursa olsun doktor kontrolünde olmalıdır. Soğuk algınlığı doktor tavsiye ile burun açıcı spreyler de kullanılabilir fakat bu spreylerin kullanım süresi en fazla beş gündür.
Küçük çocuklar için ilaç yerine doktor kontrolünde öksürük şurubu da verilebilir. Nezlenin sebebine göre hangi ilaç kullanılacağı belirlenir. Virüs kaynaklı soğuk algınlıklarında antibiyotik kullanılmaz ve hastalığın %80 gibi bir oranı virüslerden kaynaklıdır. Geriye kalan %20 oranı ise bakteri kaynaklı soğuk algınlıklarıdır. Bu durumda da antibiyotik kullanımı başlar. Hastalık seyrinde en önemli tedavi yöntemlerinden biri dinlenme ve istirahattir. Su ve diğer sıvıların bol tüketilmesi de hastalığın iyileşme süresinde önemlidir.
Vaskülit, Trombosit, Tiroid hastalıkları ve tiroid nodülleri, Tansiyon, Mide Bulantısı