Diz Ağrısı | Dora Hospital | Gülümseyin Buradasınız...
"Gülümseyin, buradasınız!"

Diz ağrısı bireylerin zaman zaman şikayet ettiği bir durumdur.

Dizdeki bu ağrıya ise bölge üzerinde yırtılan bir bağ dokusu ya da diz bölgesinde yırtılmış olan kıkırdak sebep olabilmektedir. Çeşitli enfeksiyon ve hastalıklar insanlarda diz ağrısına sebep olabilmektedir. Gut ve artrit enfeksiyonları da aynı zamanda bazı durumlarda insanlarda diz ağrılarının görülmesine sebebiyet verebilir. Bireylerin dizlerinde bu ağrının görülmesinin ise bir yaş sınırı bulunmamaktadır. Bu ağrı hissi her yaştan bireyde bulunabilirken aynı zamanda bu ağrı oldukça yaygın gözlemlenmektedir.

Diz ağrıları çeşitli şekilde düzelebilmektedir.

Bazı bireyler yaşadıkları diz ağrısından hiçbir şey yapmasalar dahi sahip oldukları bu ağrı düzelebilmektedir. Bu bireylerde diz ağrısının düzelebilmesinin en temel sebebi bireylerin kendilerine özenli bakmalarıdır. Bazı bireylerin sahip olduğu diz ağrısı ise çeşitli fizik tedavi uygulamaları ile birlikte dizlik kullanımı yapılması aracılığı ile hafifleyebilmektedir. Bu durumların dışında ise bazı bireylerde diz ağrıları ancak cerrahi onarım ve müdahale ile düzelebilmektedir.

Diz ağrısı neden olur?

Her yaş grubundan insanlar çeşitli sağlık problemleri ya da şikayetleri ile zaman zaman karşılaşmaktadır. Bu durumlarda en çok karşılaşılan şikayetlerden bir ise diz ağrısıdır. İnsanlarda diz ağrısı ise çeşitli sebeplerden ötürü görülebilmektedir. İnsanlarda yaralanma, mekanik kaynaklı problemler ve çeşitli enfeksiyonlar diz ağrısına sebep olabilmektedir.

  • Diz yaralanması,
  • Menisküs yırtılması,
  • Dizde bulunan yapısal problemler,
  • Dizde Artrit problemleri insanlarda zaman ile diz ağrısına sebep olmaktadır.

İnsanlar diz ağrılarını çeşitli sebeplerden ötürü yaşamaktadır. Diz ağrısı sebeplerinden biri olan diz yaralanmaları ise en sık karşılaşılan sebeplerdendir. Bu yaralanmada ise diz ekleminin etrafında bulunan bağları, tendonları ya da içerisi sıvı ile dolu kesecikleri, eklemi oluşturan kemiği, kıkırdak ve bağları etkilenebilmektedir. Bunun yanında ise bireylerin dizlerinde bulunan çeşitli yapısal sorunlar de diz ağrısında sebep olabilecek mekanik kaynaklı sorunlar arasına girmektedir.

Mekanik kaynaklı sorunlar arasına giren bu problem ise diz yapısındaki gevşemedir. Bireylerin diz ve diz çevresinde bulunan kemik ya da kıkırdak çeşitli yaralanmalar sonucunda bir parça kemik ya da kıkırdak kırılır ve eklem boşluğunda yüzmeye başlamaktadır. Gevşemiş olan bu parçacık ise normalde sorun çıkarmamaktadır. Ancak dizdeki eklemsel harekete müdahale ettiği durumlar söz konusudur.

Çeşitli romatizmalar da diz ağrısı yaşanmasına sebep olmaktadır. Bu problemlerden en yaygın olanı ise artrittir. Artrit ise eklem iltihaplanmasıdır. Artrit ise dizleri farklı yollar ile etkilemektedir. Bu problem genellikle yaş ilerledikçe görülmektedir. Bu durumun sonucunda ise aşınma ve yıpranma kendisini göstermektedir. Artritin en zayıflatıcı türü ise romatoid artrit ya da romatizmadır. Bu romatizmada ise dizler de dahil olmak üzere vücuttaki her bir eklemi etkileyebilen bir çeşit otoimmün durum olmaktadır. Romatoid artrit ise kronik bir hastalıktır.

Bu hastalığın kronik bir hastalık olmasına rağmen hastalığın şiddeti zaman geçtikçe değişme, azalma ya da artma eğiliminde bulunmaktadır. Gut türü artrit de bulunmaktadır. Bu gut türü artrit ise eklemlerde ürik asit kristalleri oluşumu sonucunda ortaya çıkmaktadır. Diz ağrısı ise bireylerde zamanla kendisini göstermektedir. Bu hastalık ise genellikle bireylerin ayak başparmağını etkilemektedir. Ancak buna rağmen bu hastalık bireylerin dizlerinde de görülebilmektedir.

Diz ağrısı belirtileri nelerdir?

Bireyler hayatlarında çeşitli sağlık problemleri yaşamaktadır. Diz ağrısının yaşanması ise bireylerin yaşam kalitesini etkileyebilmektedir. Bu yüzden diz ağrısının tespit edilebilmesi için öncelikle takip edilmesi gereken çeşitli belirtiler bulunmaktadır.

  • Şişme,
  • Sertlik,
  • Kızarıklık,
  • Dizde yanma hissi,
  • Dengesizlik,
  • Zayıflık,
  • Çıtırdama sesi,
  • Dizi bütün bir şekilde düzleştirememek,
  • Dizi tamamen bükememek belirtiler arasındadır.

Bu tarz belirti ya da semptomların görülmesi ile birlikte şiddetli diz ağrısı bulunuyorsa bireyler muhakkak bir hekime başvurmalıdır.

Diz ağrısı tanı yöntemleri nelerdir?

Diz ağrısı tanısı yapılması ise genellikle fizik muayene esnasında olur. Bireyin dizleri hekim tarafından şişlik, ağrı, hassasiyet, görünürde bulunan morarma, alt bacağın farklı yönlerde hareket edebilme kabiliyeti ve diz bütünlüğü için incelenmektedir. Bazı durumlarda ise hekim uygun görürse röntgen, bilgisayarlı tomografi taraması, ultrason ya da manyetik rezonans görüntüleme çekimi yapılması isteyebilmektedir. Hekim, enfeksiyon ya da iltihap durumundan şüphelenirse de bireylerden kan testleri ya da artrosentez denilen prosedür isteyebilmektedir. Artrosentezde ise bireylerin diz ekleminden bir iğne ile az miktarda sıvı çıkarılıp analiz yapılması için laboratuvara gönderilmektedir.

Diz ağrısı tedavi yöntemleri nelerdir?

Diz ağrısında tedavi yöntemleri çeşitlilik göstermektedir. Bu çeşitlilik ise diz ağrısı yaşanmasına hangi durumun sebep olduğuna bağlı olarak değişmektedir. Buna bağlı olarak ise çeşitli tedavi grupları bulunmaktadır.

  • Ağızdan alınan ilaç tedavisi,
  • Hareket tedavisi,
  • Araçla tedavi,
  • Enfeksiyon ile tedavi,
  • Cerrahi operasyon ile tedavi şeklinde çeşitli tedavi grupları bulunmaktadır.

Bireylerin dizlerinin etrafında bulunan kasların güçlendirilmesi dizleri çok daha dayanıklı ve dengeli bir hale getirmektedir. Hekimler ise ağrıya neden olan özel duruma göre çeşitli fizik tedavi ya da buna benzer çeşitli güçlendirme egzersizleri önerebilmektedir. Bunun haricinde ise bireylerin fiziksel olarak oldukça aktif olduğu ya da bireylerin sporcu olduğu durumlarda bireylerin dizlerini olumsuz etkileyebilecek hareket modellerini düzeltmek, spor ya da aktivite esnasında ise dize zarar vermeyecek sağlam teknikler oluşturmak için belirlenen egzersizlere ihtiyaç duyulabilmektedir. Diz ağrısı yaşanmasını kemerli dizlikler ve destekler kullanılması engelleyebilir. Bu kemerli dizlik ve destekler ise dizde bulunan kaymanın düzelmesine yardımcı olabilmektedir.

Hekimler bireylerin sahip olduğu diz ağrılarına fiziksel olarak müdahale dışında tıbbi açıdan da direkt müdahale edebilmektedir. Bazı durumlarda hekimler doğrudan bireylerin eklemine ilaç enjekte edebilmektedir. Birkaç ay süre ile birlikte bu ilaç enjektesi bireylerin yaşadığı ağrının azalmasına yardımcı olmaktadır. Ancak bu ilaç enjeksiyonu ise her bireyde ya da her durumda etkili bir sonuç vermemektedir. Hyaluronik asit enjekte edilmesi de bireylerin hareket kabiliyetini artırmak ya da dizde bulunan ağrıyı hafifletmek için kullanılabilmektedir. Bazı durumlarda bu tedavi altı aya kadar ağrı azalmasına ya da durmasına neden olarak bireylerin ağrılarını kontrol altında tutmaktadır. Ancak bu tedavi yönteminde birbiri ile çelişen çeşitli sonuçlar da bulunmaktadır.

Diz ağrısı probleminde sorunun kaynağı belirlenerek cerrahi operasyon seçeneğine de başvurulabilmektedir. Bu durumda ise bireyler yaralanmaya bağlı olarak hekimler, fiber optik kamera ve diz çevresindeki birkaç küçük keşiden sokulması gereken uzun ve dar aletler aracılığı ile eklem hasarı incelenmektedir. Eklem hasarı incelenmesi sonucunda ise artroskopik cerrahi uygulanılabilmektedir. Diz protezi de bir çeşit tedavi yöntemi olmaktadır. Diz protezi ameliyatında hekimler, dizin en hasarlı kısmını metal ve plastikten yapılmış olan parçalar ile değiştirmektedir. Bu ameliyat ise genellikle küçük kesikler ile birlikte yapılabilmektedir. Ameliyat ise genellikle hızlı iyileşme seyri göstermektedir. Diz ağrısı tedavisinde total diz protezi ya da tüm diz protezi bireylere uygulanabilmektedir. Bu uygulamada ise hekim, hasarlı olan kemik ve kıkırdağı bireylerin uyluk, kaval kemiğinden ve diz kapağından keserek ayırmaktadır. Metal alaşımları, yüksek kalitede olan plastikler ve polimerlerden oluşan çeşitli yapay bir eklem ile değiştirerek işlemi gerçekleştirir.

Deformite Cerrahisi, Çocuk El ve Üst Ekstremite Cerrahisi, Boyun Düzleşmesi, Ankilozan Spondilit

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Related Posts