Rahim ağzı yetmezliği günümüzde gebelerde bulunan risklerden biri olmaktadır. Bu riski önlemek ve gerekli olan tedbirleri almak için ise mutlaka düzenli kontrollerin yapılması ve doktorun önermiş olduğu alternatif tedavi yöntemlerine özel gösterilmesi gerekmektedir.
İçindekiler
Rahim Ağzı Yetmezliği Genel Tanıtım
Rahim ağzı yetmezliği tedavisi olan bir durum olmaktadır. Bundan dolayı da gebelerin korkmaması gerekmektedir. Ancak bazı gebelerde düşük nedeni olma ihtimali bulunmaktadır. Bu durum genellikle ağrısız bir şekilde rahim ağzı yaşayan gebelerde de mutlaka araştırılması gereken bir durum olması gerekmektedir. Çünkü anormal bir şekilde gerçekleşen durum olmaktadır.
Kişilerde rahim ağzı yetmezliği bulunmasına rağmen gebe kalınması durumunda genellikle 12 ila 22. Haftalar arasında düşük riski ile karşı karşıya kalmak oldukça yüksek olmaktadır. Bazı kişilerde ise bu durum 24 ile 32. Haftalarda da erken doğum riskinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu gibi durumlarda mutlaka doktor kontrollerinin düzenli bir şekilde yapılması büyük önem taşımaktadır.
Daha öncesinde bu gibi nedenlerden kişinin düşük yaşaması durumunda annenin mutlaka planlı bir şekilde gebe kalması ve bunun için korunması gerekmektedir. Planlanan gebelik sürecinde ise hekimi ile birlikte değerlendirmelerin ve tedavilerin gerçekleştirildikten sonra bu mümkün hale gelmektedir. Rahim ağzı yetmezliği durumunda kişilere tedavi olarak rahim ağzına yapılacak olan dikişler ile erken doğum riski olabildiğinde düşük seviyelere indirilme imkanı olmaktadır. Bu şekilde de bebek gelişimini istenilen sürede tamamlayabilmekte ve zamanı geldiğinde dünyaya gelebilmektedir.
Rahim Ağzı Yetmezliğinin Nedenleri
Rahim ağzı yetmezliği neden ortaya çıktığı tam olarak günümüzde bilinmemektedir. Ancak yapılan çalışmalar ve hastalarda bu duruma neden olan durumlar ise şunlar olmaktadır;
- Rahim içerisinde miyom, poliplerin çıkartılması durumunda rahim ağzının normal seviyeden daha ok geniş bir yapı haline gelmesi.
- Doğum esnasında rahim ağzında yırtılmaların meydana gelmesi.
- Fazla ve peş peşe doğum yapmak.
- Rahim ağzında zedelenmelerin ortaya çıkması.
- İleriki haftalarda kürtaj yapılması durumunda rahim ağzında genişlemeler meydana gelmektedir.
- Kollajen bozukluklarının meydana gelmesi.
- Forseps veya vakum ile yapılan zor doğumların gerçekleşmesi durumunda.
Rahim Ağzı Yetmezliğinin Belirtileri
Rahim ağzı yetmezliği erken doğum ve düşük gibi sonuçlar doğurmasından dolayı kişilerin belirti göstermesinden hemen sonra hekime başvurması gerekmektedir. Bunun yanı sıra bu riskin bulunduğu durumlarda hekimin önermiş olduğu aralıklarda mutlaka kontrollerin yaptırılması gerekmektedir. Rahim ağzı yetmezliğinin belirtilerinde erken doğuma neden olan durumlar şunlardır;
- Karın bölgesinde ağrıların oluşması,
- Vajinadan gelen akıntı miktarının artması,
- Vajinadan gelen akıntının sümüksü bir kıvamda olması,
- Berrak bir sıvının bir anda gelmesi,
- Vajinal bölgede baskı veya dolgunluk hissinin ortaya çıkması.
Günümüzdeki gebelik takip programları ve hekimlerin rahim ağzı yetmezliğinin tedavisine ve tanısına daha çok özen göstermesi ile birlikte ortaya çıkabilecek riskler en aza inmektedir. Ancak buna rağmen yine de dikkat edilmesi gerekmektedir.
Gebeliğin ilk haftalarında bu gibi belirtileri hissetmek mümkün olmamaktadır. Bundan dolayı da genellikle düşük olması hekim tarafından fark edilmektedir. Ancak gebelik 14 ila 20. Haftaya girmesi durumunda belirtilerin hafif bir şekilde ortaya çıkması mümkün olmaktadır. Belirtilerin fark edilmesi durumunda ise en kısa sürede hekime başvurularak gerekli tanı ve tetkikler ile birlikte durum kontrol altına alınması mümkün olmaktadır.
Rahim Ağzı Yetmezliği Tanı Yöntemleri
Rahim ağzı yetmezliği sorunu genellikle düzenli hekim kontrollerinde ortaya çıkabilen bir durum olmaktadır. Bu yüzden de gebeliğin ilk 3 ay içerisindeki kontrollerin asla aksatılmaması ve bu kontroller esnasında rahim ağzı ultrasonu ile tetkiklerin yapılması gerekmektedir.
Elektronik olarak yapılan tetkiklerin yanı sıra basit ve ağrısız olacak fiziksel muayeneler ile de rahim ağzının ne kadar olduğunun ölçülmesi mümkün olmaktadır. Ölçüm sonrasında rahim ağzının 25 mm altında olması durumunda ise rahim ağzı yetmezliğinden şüphelenilmeye başlanmaktadır.
Ölçümler esnasında rahim ağzının boyuna ek olarak yapısı da mutlaka göz önünde bulundurulmaktadır. Çünkü bazı gebelerde rahim ağzı boyu istenilen seviyelerde olsa da yapısının anormal olması veya bozuk olmasından dolayı erken doğumların veya düşüklerin ortaya çıkmasına neden olabilme ihtimali olmaktadır.
Düşük öyküsü bulunan annelerde genellikle hamileliğin ikinci üç ayında yani 2. Trimester döneminde mutlaka şüphe olmaktadır. Bu şüphe ile birlikte de hastanın düzenli aralıklar ile kontrol edilmesi sağlanmakta ve anormal bir durum oluşmasında hızlı bir şekilde müdahale etme şansı ortaya çıkmaktadır.
Rahim Ağzı Yetmezliği Tedavi Yöntemleri
Rahim ağzı yetmezliği tanısının koyulması ile birlikte hastanın rahim ağzına dikiş veya peserler yapılarak gebeliğin devam etmesi için uygun ortam hazırlanmaya çalışılmaktadır. Dikiş uygulamasının yapılacağı hafta ve hangi hastalarda yapılacağı ise hekimler tarafından hastanın durumuna göre belirlenmektedir.
Hastalığın tanısının koyulması ile birlikte uygulanan yöntemlerden biri de servikal sörklaj olmaktadır. Bu yöntem ile bebeğin rahimde kalarak 37. Haftaya kadar gelişmesi sağlamaktadır. Ancak bu uygulamanın yapılırken hastanın düşük hikayesinin olmaması, kürtaj yapılırken rahim ağzında hasar oluşmaması gibi durumlara büyük bir oranda dikkat edilmesi gerekmektedir.
Servikal Sörklaj işleminin yapılmasından sonraki dönemlerde kişilerin takip edilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu süreçte;
- Rahim ağzında kasılmaların ne kadar sık meydana geldiği takip edilmesi gerekmektedir.
- İşlem sonrasında oluşacak olan hafif kanama normal şartlarda birkaç saatte kesilmektedir. Ancak kesilme durumunun meydana gelmemesi durumunda mutlaka doktora başvurulması gerekmektedir.
- Enfeksiyon veya erken doğum riskine karşı hekimin önermiş olduğu ilaçların düzenli bir şekilde kullanılması gerekmektedir.
- Dikişlerin atılması ile birlikte birkaç gün veya durumuna göre bütün hamilelik boyunca istirahat etmesi gerekmektedir.
- Düzenli kontrollere ek kontroller eklenmektedir.
- Günlük aktiviteler doktorun izin verdiği kadar yapılması gerekmektedir.
- Dikişlerin zorlanmaması için bu gibi dönemlerde eşlerin anlayışlı ve cinsel aktivitelerden uzak durulması gerekmektedir.
Rahim ağzı yetmezliği sonrasında atılan bu dikişler 37.haftaya kadar tutulmakta ve çoğu gebelerde %80 ve %90 erken doğum riskini önlemektedir. Ancak hastada düzenli bir şekilde sancıların başlaması ve doğumun başladığına dair belirtilerin olunması ile dikişler sökülmektedir. Çıkarma işlemi ise zor bir işlem olmamaktadır.
Servikal Sörklaj Sonrasında Ortaya Çıkabilecek Acil Durumlar
Servikal Sörklaj yapımı esnasında riskler bulunmaktadır. Ancak bu risklerin ortaya çıkma durumu oldukça düşük olmaktadır. Muhtemel riskler ise şunlardan oluşur:
- Erken kasılmaların meydana gelmesi,
- Doğum başlamasına rağmen rahmin istenilen açıklığa gelmemesi,
- Dikişlerin alınmadan doğumun başlaması durumunda rahimde yırtılmalar meydana gelmektedir.
- Rahimde enfeksiyon oluşması.
- Dikiş esnasında anesteziden kaynaklı belli komplikasyonların ortaya çıkması.
Rahim ağzı yetmezliği sonrasında dikişlerin atılmasından sonraki süreçte kişinin kendini takip etmesi ve belli başlı durumlar ortaya çıkması durumunda mutlaka doktor ile iletişime geçmesi gerekmektedir. Bu durumlar ise şunlardan oluşmaktadır;
- Kasılma veya krampların sık sık meydana gelmesi
- Doğum ağrısına benzeyen ağrıların meydana gelmesi. Yani kasıklardan veya bel kısmında sistematik bir şekilde ağrıların gelip gitmesi
- Vajinal kanamaların meydana gelmesi
- Berrak bir suyun gelmesi
- 37.5 derecenin üzerinde ateşin bulunması ve buna bağlı olarak titremelerin ortaya çıkması
- Bulantıların ve kusmaların ortaya çıkması
- Vajinadan kötü kokulu akıntıların sık sık gelmesi.
Adet Düzensizliği, Adet Gecikmesi, Adet Sancısı, Anne Karnında Tedavi Ve Cerrahi, Beta HCG