Kalın Bağırsak Kanseri | Dora Hospital | Gülümseyin Buradasınız...
"Gülümseyin, buradasınız!"

Kalın Bağırsak Kanseri

Kalın bağırsak kanseri genel bakımdan hayatı tehdit edici önemli rahatsızlık olarak ifade edilmektedir. Bu yüzden her yıl birçok kişinin yaşamını yitirdiği önemli hastalık gruplarında yer almaktadır. Hastalığın gelişim faktörleri arasında ilk sırada yer alan durum kişinin hareketsiz bir yaşama sahip oluşu ve beraberinde sigara, alkol gibi zararlı madde alışkanlığı bulunmasıdır.

Sindirim sisteminin anüs ile sonlanmış kısmı şeklinde ifade edilen kalın bağırsağın son 15cm’i rektum olarak bilinmektedir. Rektum sonrasındaki kısım ise kolon olarak ifade edilmektedir. Kalın bağırsak kanseri birçok risk faktörü nedeniyle oluşması haricinde en önemli risk içeriği polip kaynaklı gelişmesidir. Bu yüzden polip oluşumu nedeniyle oluşması daha çok öne çıkan bir durum olarak değerlendirilir.

Kalın bağırsak kanseri aile geçmişinde yer alan bir rahatsızlığın sonucu da gelişebilmektedir. Özellikle kişinin birinci derece ailesinde kalın bağırsak kanseri görülme oranı yüksek ise kişinin kendisinin de olması mümkün bulunmaktadır. Kalıtsallık şeklinde değerlendirilen bu durum oldukça tehlikeli bir rahatsızlık olarak nitelendirilmektedir.

Ayrıca FAP ve HNPCC hastalık türlerinin sonu kalın bağırsak kanseri oluşumuna önemli derece zemin hazırlamaktadır. Bununla birlikte crohn hastalığı veya ülseratif kolit oluşumu inflamatuar bağırsak hastalığı olduğu için kalın bağırsak kanserine zemin hazırlayan rahatsızlık tipleri olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte radyasyon tedavisi gören kişiler ya da yumurtalık kısmında kanser oluşumu gözlenmiş kadınlarda da görülme ihtimali yüksek olarak düşünülmektedir.

Kalın Bağırsak Kanseri Nedir?

Kalın bağırsak kanseri bağırsak hareketlerinde bozulmalar meydana gelmesi ve beraberinde katı dışkılama halinde kanlı bir görüntü oluşması ile öne çıkan önemli derecede hayatı etkileyen bir hastalık türü olarak bilinmektedir. Çeşitli araştırmalar neticesinde oluşan durum kolon kanseri olarak ta değerlendirilmektedir. Oldukça ciddi boyuta ulaşan hastalığın erken teşhis zamanı çok önemli rol oynamaktadır.

Geç kalınmış tedavi aksaklığında meydana gelen sonuç kişinin yaşamını kaybetmesi şeklinde ifade edilmektedir. Bu yüzden erken tedavi bu hastalıkta önemli bir kalkan haline dönüşmektedir. Dünyada her yıl içinde kalın bağırsak kanseri teşhisi konulan binlerce insan bulunmaktadır. Oluşan rahatsızlığın genel nedeni polip kaynaklıdır. Bu yüzden hekimler tarafından ilk incelenen durum polip kaynaklı olup olmaması olarak öne çıkmaktadır.

Kalın bağırsak kanseri tıbbi şekilde ifade edilirken kolon veya rektum kanseri şeklinde de belirtilmektedir. Tıp dilindeki ifade şekli ise kolorektal olarak bilinmektedir. Genel bakımdan insanlar arasında görülme oranı incelendiğinde hastalığın gelişim seviyesi erkeklerde daha fazladır. Bu rahatsızlık aynı zamanda kişide genç yaşlarda görülen bir durum olarak bilinmektedir.

Yaşın ilerlemesi ile ilerleyen bir döngüye sahiptir. Bu yüzden geç kalınmış her süre hastalığın üzerinde olumsuz rol oynamaktadır. Bu durumun beraberinde hastalığın görülme sıklığı kişinin yaşadığı yere bağlı olarak ta değişkenlik göstermektedir. Araştırmalar sonucunda çok sık kanser oluşumu rastlanan yerde yaşayan kişilerin kalın bağırsak kanserine yakalanma ihtimalinin daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle kişide oluşan kanser türüne yönelik başlıca risk faktörü arasında yaşadığı yer kısmı da belirtilmektedir.

Kalın Bağırsak Kanseri Risk Faktörleri

Kalın bağırsak kanseri risk faktörleri arasında çok farklı konular öne çıkmaktadır. Genellikle polip kaynaklı oluşum gösteren kanserin farklı nedenlerden dolayı da oluşma ihtimali oldukça fazladır. Bu nedenle yıllardır teşhisi konulan hastalara tanı yöntemi öncesinde sorulan sorular ve hastalığın yarattığı belirtiler risk faktörleri anlamında önemli etken rolde bulunmaktadır. Genel bakımdan incelendiği zaman kalın bağırsak kanserine yönelik risk faktörleri şu şekilde sıralanmaktadır.

  • Kişinin yaşam tarzı kalın bağırsak kanseri oluşumuna önemli bir zemin hazırlayıcı olarak bilinmektedir.
  • Kişinin yaş ortalaması önemli rol oynamaktadır.
  • Polip oluşumu nedeniyle kalın bağırsak kanseri oluşmaktadır.
  • Aile geçmişi
  • Radyasyon tedavisi görmüş kişiler
  • Rahim kanserine yakalanmış kadınlar
  • Ülseratif kolit ve crohn hastalığı

Kalın bağırsak kanseri oluşumuna yönelik genel olarak belirtilen bu durumların ilk sırada yer alan yaşam tarzı kısmına yönelik en önemli faktör sigara ve alkol kullanımı olarak bilinmektedir. Aynı zamanda kişinin lif yapısına sahip olan gıdaları tüketmemesi ya da obezite sorunu olması risk faktörü sayılmaktadır. Ayrıca meyve ve sebze tüketiminin oldukça düşük olması kalın bağırsak kanserini geliştiren bir durum olarak öne çıkmaktadır. Çünkü sindirim sistemini çalıştıran gıda yapısına yönelik meyve tüketilmesi önemli rol oynamaktadır.

Meyve ve sebze tüketimi az yapan kişilerde sıkça yaşanan kabızlık sorunu başlıca rahatsızlıklardan biri olsa da bu durum aynı gıdaların tüketilmesi ile bir döngü haline ulaşınca kalın bağırsak kanseri oluşumuna yönelik risk oluşturmaktadır. Bu yüzden beslenme biçimi oldukça önemli role sahiptir. Fakat hekimlerin genel görüşlerinin içinde kalın bağırsak kanseri olan kişilerde belirtilen risk faktörleri bulunmamaktadır. Bu yüzden tetkik yapılarak araştırılan bir sorun olarak değerlendirilmektedir.

Kalın Bağırsak Kanseri Tanı Yöntemleri

Kalın bağırsak kanseri tanı yöntemleri öncesinde hastada oluşum gösteren şikâyetler veya belirtiler dinlenilmektedir. Hastanın tıbbi geçmişi hekim tarafından dinlenme sonrasında oluşan hastalığa yönelik bazı tetkiklerin yapılması gerekmektedir. Özellikle bağırsak içinde yer alan hücrelerin büyümesi nedeniyle oluşan kalın bağırsak kanserine yönelik ilk şüphe edilen durum polip oluşumu kaynaklı olup olmadığıdır. Bu yüzden hekimin kararıyla kolonoskopi ve biyopsi yapılmaktadır.

Tanı açısından bu iki yöntem yeterli bulunsa da doğru tedavi şekli açısından hastalığın kişinin vücudunda nasıl bir dağılım yaptığına dair araştırılma yapılması gerekmektedir. Böyle bir durumda da tomografi, ultrason, enda ultrason çekimleri yapılmaktadır. Ayrıca MR ve PET tetkiklerinin de yaptırılması istenmektedir. Yapılan tetkikler sonrasında hastalığın doğru tedavi şekline geçilmektedir.

Kalın Bağırsak Kanseri Tedavi Yöntemleri

Kalın bağırsak kanseri tedavilerinin başlıca şekli cerrahi olarak bilinmektedir. Yapılacak cerrahi uygulama öncesi veya sonrasında yapılması gereken tedavi şekli ise kemoterapi ve radyoterapi olarak bilinmektedir.

Hastalığın en önemli yapısı gerekli tedavinin erken süre zarfında yapılmaması nedeniyle kişinin yaşamını kaybetmesi şeklinde bilinmektedir. Bu yüzden yeni dönemde tıp gelişmeleri bu konuda hastanın hayatını kurtaracak alternatif çözümler bulmuştur. Kişinin yaşam kalitesini de değiştiren bu tedaviler önemli rol oynamaktadır. Başlıca tedavi şekilleri ise şu şekilde sıralanmaktadır.

Minimal Invaziv cerrahi: Minimal invaziv tedavi şeklinde uygulanan yöntem geliştirilen robotik cerrahi, laparoskopik cerrahi ve tek port cerrahi olarak bilinmektedir. Eski yıllarda kesi şeklinde yapılan ameliyatlar şimdiki zamanda daha donanımlı ve sağlıklı şekilde gerçekleştirilmektedir.

Karından dışkılama-Torbaya dışkılama: Kalın bağırsakta yer alan rektumun bir kısmı ile bağırsak bölümünün bir kısmının çıkartılması sonrasında açık kalan kısımları birleştirilmektedir. Bu kısmın iyileşme süresi 6 ile 8 hafta arasındadır. Bu yüzden iyileşme süresinde ince bağırsak belirli süre dışarda bekletilmektedir. Ayrıca oluşan kanserin farklı organlara yayılım yapıp yapmadığına da bakılmaktadır.

Kısmi olarak normal şekilde büyük abdest yapan kişi açısından her durum ayrı ayrı incelenmesi gerekebilmektedir. Kanserin yayılmasına sebep olan lenf bezlerinin de çıkarılması gerekmektedir.

Şayet tek bir doku parçası dahi kalırsa var olan kalın bağırsak kanseri tekrarlanabilmektedir. Böyle bir durum oldukça büyük risk içerdiğinden dikkatli yapılması gereken tedavi yöntemi olarak bilinmektedir. Ayrıca oluşan kanserin cinsi ve evresi bu konuda çok önemli rol oynamaktadır.

Anal Fissür (Makat Çatlağı)

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.