Gece yeme bozukluğu sendromu tanısı konusunda şüphelenmek için belirtilerin en az 3 ay sürmesi gerekmektedir.
İçindekiler
Vücudumuzda her şeyin bir dengesi ve düzeni olduğu gibi bu durum yeme içmede de geçerlidir. Metabolizmamız sabahın erken saatlerinde en hızlı ve en verimli halini alır bu durum uyanma halinde bir saat içerisinde alınan besinlerin gün içerisinde sağlanacak enerji değerlerinin önemli bir bölümünü kapsar.
Gece yeme bozukluğu sendromu yaşayan bireyler bu düzene ayak uyduramaz. Gün içerisinde alınması gereken besinlerin yarısından fazlasını gece alır. Bu sendromu yaşayan bireyler haftanın bazı günlerinde uykularından uyanıp yüksek kalorili besinler tüketmektedir ve akabinde gerginlik, sinir ve pişmanlık hissetmektedir.
Gece Yeme Bozukluğunun Nedenleri
Gece yeme bozukluğu sendromu yaşayan sahip bireyler geceler yatmadan yemek yedikleri için ya da gece uyku arasında uyanıp yemek yedikleri için sabahları tok uyanırlar. Bu yüzden öğünlerini aksatmaktadırlar, akşam yemeğinden sonra ya da yatmadan yemek yemek isterler bu yemek yeme isteği daha çok bol yağlı yahut şekerli atıştırmalara yöneliktir yani bu istek genellikle kalorili ve kan şekerini yükselten besinler üzerinedir. Gece yeme bozukluğu sendromunun uzmanlarca birçok nedeni vardır.
- Düzensiz uyku
- Hormonal sebepler
- İnsomnia (uykusuzluk)
- Depresyon, travma
- Anksiyete bozukluğu
- Düzeni olmayan beslenme alışkanlığı
- Diyabet
- Obezite
- Düşük özgüven
- Kan şekeri kontrolsüzlüğü
- Panik atak ve stres gibi durumlar da gece yeme bozukluğu sendromunun ortaya çıkmasında etken olarak görülebilir.
Kahvaltı ne kadar zengin olursa gece yeme bozukluğu sendromunu o kadar kolay kontrol altına alabilir. Gece yeme bozukluğu sendromu yaşayan bireylerde sabahları tok uyanma çok yaygın görüldüğünden bireyler sabahları yemek yeme ihtiyacı duymazlar.
Sabahları bir fincan çay ya da kahvenin güne başlamak için yeterli olacağı görüşü yaygındır. Fakat bireylerin kendilerini kahvaltı yapmaları için zorlamaları gerektiğini ifade eder. Kahvaltı yapma alışkanlığını kaybetmiş olan kişilerin, zengin bir kahvaltı yerine daha küçük ölçekli kahvaltılar ile bu alışkanlıklarını geri kazanabilmeleri mümkündür. Bu sayede, daha besleyici bir başlangıç öğünü için hem bedenen hem de zihnen kendilerini hazırlayabilirler.
Kahvaltı ne kadar zenginleşirse öğün kontrolü daha kolay olacaktır. Öğlenleri ve gündüzleri yüksek proteinli besinler tüketilmelidir. Öğlenleri ve gündüzleri alınan yüksek proteinli besinler sayesinde gece bireyleri uyandıran o belirtiler yavaşça ortadan kalkmaya başlar. Bu sayede akşam yemeğinde fazla yemek yeme isteği azalır ve bunun yerine daha kontrollü beslenme sağlanarak gece yeme bozukluğu sendromu engellenebilir.
Geceleri uyanan bireylerin çoğu gün içerisinde ara öğün yapmazlar, buna dikkat etmek büyük önem taşır. Ara öğünler, geceleri açlık hissi yüzünden uyku bölünmelerine karşı bir engeldir. Gün içerisinde kahvaltıdan sonra yapılan ara öğünler, örneğin: Sütlü bir kahve, bir kek, salata, yoğurt gibi besinler akşam yemeği ve daha sonrasında yenilen aşırı kalorili ve şekerli yiyecekleri yeme isteğini engeller. Özellikle ara öğünde dikkat edilmesi gereken saatler vardır.
Uzmanlar bu saatlerin akşamüzeri saat beş gibi gece yeme bozukluğu sendromu yaşayan bireylerin genel olarak açlık hissetmeye başladığı zamanlardır. Bu saatlerde ara öğüne verilen özen bu sendromu yenmede çok büyük önem taşır. Ara öğünde dozunda ve doyurucu bir öğüne ihtiyaç duyulur. Eğer bu öğün dozunda ve doyurucu olursa akşam yemeğinde besinleri gereğinden fazla alma ihtiyacı zamanla azalacaktır. Bireyler günde üç ila beş tane ara öğün yaparlarsa gece yemek yeme isteği azalacaktır. Eğer azalmıyorsa söz konusu sendromun arkasında duygusal sebepler olabilir.
Yaşanılan olayların beynimizde her zaman bir yeri vardır. Bu durum kişiden kişiye değişiklik gösterir. İnsanlar çok farklıdır bir müzik, bir görüntü, bir kelime bile insanların kendilerini sorgulamalarına yetebilir akabinde yaşanılan olayı fazla düşünmek, üstesinden gelememek, yaşanılan olayı aklından çıkaramamak, bireyde bir süre sonra karamsarlığa yol açabilir bu karamsarlık bazı kişilerde gece yeme bozukluğu sendromu olarak ortaya çıkabilir.
Bir insan bir müzik duyduğunda kendisini çok mutlu, güvende ve huzur dolu hissedebilir. Fakat farklı bir insan aynı müziği duyduğunda geçmişte yaşadığı şeyler yüzünden içinde büyük bir karamsarlık, panik ve korku ve hissedebilir bireyde panik atak, depresyon ve anksiyete boy gösterebilir, bazı durumlarda birey bunları yemek yiyerek aşacağını düşünür ve bunu düzenli hale getirir. Bu durumun yaşadıklarımızla ilgisi büyüktür.
Gece yeme bozukluğunu yaşayan bireyler gün içerisinde yaşanan olumsuz olaylar yüzünden kendilerini rahatlatmak amacıyla yemek yemeye yönelebilir. Bu durum gece yeme bozukluğu sendromunun sebeplerinden bir tanesidir. Uzmanlarla görüşüp durumun aşılması gerekmektedir.
Gece Yeme Bozukluğu Sendromu Tanı Yöntemleri
Gece yeme bozukluğu sendromu teşhisi yapmadan önce bireyler dahiliye hekimine gidip sebepleri araştırmak gerekir. Dahiliye hekimine gidilmesi durumun hormonal etkilerinin olup olmadığını anlamak için önem taşır. Bu durum için ayrıca psikolog ya da psikiyatristten yardım almak akabinde diyetisyene başvurup bir düzenli beslenme planı oluşturmak önemlidir.
Geçtiğimiz yıllarda gece yeme bozukluğu sendromunun haricinde çok sık rastlanan tıkanırcasına yeme bozukluğu olan binge eating disorder bulunuyor. Tıkanırcasına yeme bozukluğu görülen bireylerde gece yeme bozukluğu sendromu gibi gereğinden fazla alınan besinler düzenli olarak geceleri değil de bir anda bireyin yemek yerken kontrolü kaybetmesi sonucunda aşırı besin tüketimi gerçekleşir.
Tıkanırcasına yeme bozukluğuna sahip bireyler çok kısa bir zaman diliminde aldığı aşırı besinler dolayısıyla kalp ve damar rahatsızlıkları ve diyabet gibi hastalıklar görülebilir. Tıkanırcasına yeme bozukluğuna sahip bireyler tıpkı gece yeme bozukluğu sendromunu yaşayan bireyler gibi yemek yedikten sonra genellikle kendilerini sorgulamaktadır akabinde hislerinde öfke ve pişmanlık boy gösterebilir ayrıca depresif hareketler de gözlemleyebiliriz.
Gece Yeme Bozukluğu Sendromu Tedavi Yöntemleri
Gece yeme sendromu anlık bir tedavi ile bütünüyle çözülemez. Hem psikolojik hem de fiziksel açıdan sürdürülen sistemli bir süreçtir. Bu nedenle zaman alır. Diyetisyene başvurulup hazırlanan düzenli ve sağlıklı beslenme programını düzenli uygulamak gerekir. Gece yemek yeme isteğini bastırmak için bu programda mutlaka uyumadan iki ila üç saat önce bir ara öğün olmalıdır. Bu gece aşırı yeme ya da gece uyanıp yemek yeme isteğinin önüne geçilmesi için önemlidir.
Gece kan şekerinin dengede tutulması için alınacak bu öğünün protein ve karbonhidrat ağırlıklı bir öğün olması gerekmektedir. Bu öğün meyve, bir bardak süt, bir kase yoğurt ya da bir miktar peynir olabilir. Eğer bu öğün yeterli gelmiyor ise yeşillik ya da salatalık tercihi yapılabilir. Bu besinlerin enerji değeri düşük, lif değeri yüksek ve içerisinde bol miktarda su olduğu için rahatlıkta tüketilebilir.
Kilolu bireylerde zayıf bireylere nazaran daha sık görüldüğü tespit edilen gece yeme bozukluğu sendromunu kontrol altında tutmak için hareket etmek önemlidir. Düzenli hareket, gece yeme bozukluğu sendromunu yaşayan bireylerde hem psikolojik hem fiziki açıdan önem arz etmektedir. Uzmanlar yapılan yarım saatlik bir yürüyüşün bile etkisinin büyük olduğunu ve kan şekerinin dengede tutulması için gerekli olduğunun altını çizmektedir. Ayrıca psikolojik açıdan güçlü bir tetikleyici olan stresten uzak durulmalıdır.
Diyet Tedavisi