Frengi | Dora Hospital | Gülümseyin Buradasınız...
"Gülümseyin, buradasınız!"

Frengi (sifilis) bakterilerden kaynaklı olarak cinsel yol aracılığı ile bulaşan bir hastalık türü olarak değerlendirilmektedir. Cinsel yol aracılığı ile bulaşan rahatsızlıkların son zamanlarda sıklıkla arttığı görülmekle birlikte frengi hastalığının da bu yol aracılığı ile yayıldığı ve bakteri kaynaklı geliştiğini söylemek mümkün olacaktır.

Hastalığın sebep olduğu yaralara temas olduğunda kısa bir sürede kolayca bulaşıp yayılabilmektedir. Tedavisi olan bu hastalık doğru tedavi edilmediğinde ise ciddi sağlık sorunlarına yol açarak sonraki aşamalarda birçok soruna yol açabilmektedir. Kısa bir süre içerisinde yayılım gösteren frengi rahatsızlığı ya da diğer adı ile sifilis tedavisi olsa da birçok kişinin kaçındığı ve bunun için önlemler aldığı bir rahatsızlıktır.

Frengi (Sifilis) Genel Tanıtım

Frengi (Sifilis) bakteri kaynaklı olan bu hastalık cinsel yollar ile bulaşan hastalıklar kategorisinde değerlendirilmektedir. Hızlı bir şekilde yayılan ve bulaşan bu hastalık hakkında gerekli tüm bilgilere sahip olmak kişilerin bilinçlenmesini sağlayacak ve bulaş riskini azaltan önemli bir faktör olacaktır. Cinsel yollar ile bulaşan bir hastalık olmasına rağmen sadece yetişkinlerde değil bebeklerde de görülebilmektedir.

Gebelik sonucunda doğum sırasında anneden bebeğine geçebilen bu hastalık çok kolay bulaşabildiği için dikkatli olunması ve gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Cinsel yollar aracılığı ile bulaşan diğer hastalıklara kıyasla daha kolay bir tedavisi olan frengi (sifilis) dikkatli olunması ve belirtiler görüldüğü an itibariyle doktor tedavisine başvurulması gereken bir hastalıktır.

Frengi (sifilis) hastalığı cinsel birliktelik yaşamamış olan kişilerde de görülebildiği için kolayca bulaşabildiğinin kanıtı olarak değerlendirilmektedir. Frengi ya da diğer adı ile sifilis, hasta olan kişide oluşan yaralara temas halinde olunca hızlıca bulaşmaktadır. Frengi hastalığı birçok bölgede yaralar oluşturabildiği gibi en çok görülen yara bölgeleri ise dış genital organlar, vajina, makat, rektum, ağız ve dudaklarda görülebilmektedir.

Cinsel yol ile bulaşan bir rahatsızlık olmasından da anlaşıldığı gibi vajinal, oral ve anal yollar ile kolayca bulaşarak hızlı bir şekilde yayılım göstermektedir. Vajinal yol ile bulaşabilen Frengi (Sifilis) dolayısı ile hasta annenin doğumu sırasında bebeğe de geçerek bebeğin hastalığına da yol açmaktadır.

Frengi (Sifilis) Belirtileri

Frengi (Sifilis) hastalığı cinsel yolla bakteri aracılığı sonucunda bulaşan hastalık kategorisinde değerlendirilmektedir. Hızlı bir şekilde yayılım gösteren bu rahatsızlıklar yakın zamanda cinsel birliktelik yaşamamış olan kişilerde dahi görülebilirken bu hastalığın kendini belli eden birçok belirtisi de bulunmaktadır. Kişilerin bu belirtilerden herhangi birkaçını fark etmesi anında hemen doktora şüphesini söyleyerek belirtileri hakkında bilgilendirmeler yapması gerekmektedir. Doktor ile etkileşim içerisinde olan frengi hastası olan kişilerin tedavi aşamasında tüm söylenenleri harfiyen uygulaması kendileri ve çevresi için oldukça önemli olmaktadır.

Frengi (Sifilis) hastalığı üç genel evrede ortaya çıkar ve ilk aşamalardaki belirtileri hafif olarak değerlendirilmektedir. İlk aşamadaki belirtiler zaman zaman iyileşmiş gibi görülüp hastalık riskini hafızalardan silebilmektedir. Frengi ya da diğer adı ile sifilis hastalığının belirtileri incelendiğinde genellikle diğer hastalıklarla büyük benzerlik görüldüğünde bu hastalığa bazı bölgelerde “büyük taklitçi” denilmektedir.

Temastan yaklaşık 3 hafta süre sonrasında yani frengi hastalığının 1. Aşamasında bakterilerin bulaştığı cinsel organ çevresinde genellikle düzgün kenarlı, ağrı görülmeyen, kırmızı renkli bir kabartı ya da yara oluşmaktadır. Kırmızı renkli olan bu kabartılarla birlikte genlikle lenf nodu da oluşarak ilk aşamanın en önemli belirtisini oluşturmaktadır. Genel olarak ağrısız olan bu kabartıların bazı hastalarda düşük ağrı eşikleri ile görüldüğü de saptanmıştır. İlk aşamada çıkan bu kabartılar tedavi edilmese de yaklaşık olarak 3 ile 6 hafta sonunda kendiliğinden kaybolmaktadır. İlk aşamada kendiliğinden geçen bu kabartıların sonucunda hastalar iyileştiğini düşünse de tam bu sırada bakteriler tüm vücuda yayılım göstermektedir.

Frengi (Sifilis) hastalığının ikinci aşamasında ise en az 6 ile 10 hafta sonrasında görülebileceği gibi bazı hastalarda görülmediği de gözlenmektedir. Taklitçi olarak değerlendirilen bu hastalığın 2. Aşamasındaki belirtileri incelendiğinde ise grip benzeri belirtilerin görüldüğü söylenecektir.

Bu aşamada görülen rahatsızlıklar genel olarak şu şekilde sıralanabilmektedir:

  • Kas ağrıları
  • Boğaz ağrısı
  • Ateş
  • Halsizlik

Belirtilerin görüldüğü 2. Aşama sonrasındaysa uyku dönemine geçen hastalık vücutta herhangi bir belirti göstermeden sadece kanda saptanabilmektedir. Hastalığın ilk aşamasından sonra genellikle 3 ile 15 yıl sonrasında ortaya çıkmaktadır.

Hastalığın 3. Evresinde 3 farklı şekilde ortaya çıkan bu hastalık kişilerin aklını karıştırabilir ancak tedavi için muhakkak doktora başvurulması gerekmektedir. Gomlu sifilis olarak değerlendirilen 3. Evredeki yumuşak ve büyük tümöre benzeyen kabartılar görülürken bu belirtinin kimi zaman kemik ya da iç organlarına da bulaşabildiğinin bilinmesi gerekmektedir.

3. aşamadaki nörosifilis denilen hastalık belirti sürecindeyse bakteriler hastanın sinir sistemine etki ederek felç, sinirlerde his kaybı, demans, psikiyatrik sıkıntılar ve göz problemlerine sebebiyet verebilmektedir. Değişik belirti ve aşamaları bulunduran bu hastalık hakkında en ufak bir şüphe duyulduğunda doktora başvurulması gerekmektedir.

Frengi (Sifilis) Tanı Yöntemleri

Frengi (sifilis) hastalığın belirtileri zor anlaşılır bir hastalık olsa da tanı koymak için belirli tetkikleri bulunmaktadır. Frengi ya da diğer adı ile sifilis hastalığından şüphelenen doktorlar genellikle hastalık tanısını koymak iç kan testi ve oluşan yaradan sıvı örneği almaktadır. Rahatsızlık çok ilerleyen aşamalara geldiyse tanı koymak için omurilik sıvısı alınarak merkezi sinir sistemine yayılıp yayılmadığı kontrol edilmektedir.

Frengi şüphesi olan hastalarda cinsel yol aracılığı ile bulaşan diğer hastalıkların görülme olasılığı da olduğundan aynı zamanda ilk aşamada yapılan kan testi içerisinde klamidya, bel soğukluğu ve HIV taraması yapılarak kişilerin diğer hastalıklar ile de ilişkili olmadığından emin olunmak istenmektedir.

Frengi (Sifilis) Tedavi Yöntemleri

Frengi (sifilis) hastalığı belirtileri ve tanısı koyulması aşamasında zor bir süreç geçirse de ilk aşamalarda tespit edilen hastalığın tedavi o kadar zorlu geçmemektedir. Bakteri yolu ile bulaşan bir rahatsızlık olduğundan hastalık tanısı koyulduktan hemen sonra antibiyotik ile tedaviye başlanmaktadır. Hastalığın ilerleyen aşamalarında olan kişilerde oluşan hastalık tahribatlarında antibiyotik ile tedavi de yetersiz kalsa da bu hastalıkta en iyi tedavinin antibiyotik olduğunu söylemek doğru olacaktır.

Frengi hastalığı için sıklıkla tercih edilen penisilin, antibiyotik tedavisinde en güzel sonuçları yaratmaktadır. Penisilin alerjisi olan hastaların muhakkak doktorları ile görüşerek durumdan haberdar etmesi ve diğer antibiyotik önerileri ile tedavi aşamasına geçmeleri gerekmektedir. Frengi sonucu oluşan komplikasyonlar için farklı tedavi yöntemleri de kullanılmaktadır ancak bu hastalığın tedavi aşamasında hangi noktaya gelinirse gelinsin doktor ile ilişkili olmak ve söylenenleri yerine getirmek ilk kural olarak belirlenmiştir.

Frengi hastalığına sahip olan kişilerin muhakkak yakın zamanda cinsel birliktelik yaşadığı kişileri, partnerlerini ve bulaş riskinden şüphelendiği kişileri de beraberinde götürerek hastalığın bulaşıp bulaşmadığından emin olmaları gerekmektedir. Yaralara temas durumunda hızlı bir şekilde yayılan bakteri kaynaklı olan frengi hastalığı kişilerin hiç beklemediği zamanlarda kendisine bulaşabileceğini ve bunun için suçluluk duygusu hissetmen yakın bir doktora hemen başvurmaları gerekmektedir.

Bebeklere dahi doğum sırasında hızlı bir şekilde bulaşan bu bakteriler birçok kişiye fark etmeden bulaşmış olabildiği gibi tedavi için geç kalınmaması gerekmektedir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Related Posts