Doğum Sonrası Kanama: Ne Zaman Tehlikeli Olur?
Doğum, bir kadının hayatındaki en önemli olaylardan biridir. Ancak, doğum sonrası dönem, yeni anneler için hem fiziksel hem de duygusal olarak zorlayıcı olabilir. Doğumdan sonra kadınların vücudu, hamilelik öncesi durumuna geri dönmeye çalışırken birçok değişiklik yaşar. Bu dönemde en sık karşılaşılan durumlardan biri de doğum sonrası kanamadır. Postpartum dönemde yaşanan bu kanama, genellikle doğumdan sonraki altı haftalık süreçte gerçekleşir ve lohusalık dönemi olarak adlandırılır. Doğum sonrası kanama, vücudun doğal bir parçası olarak kabul edilirken, bazı durumlarda ciddi sağlık sorunlarına işaret edebilir. Bu nedenle, doğum sonrası kanamanın ne zaman tehlikeli olduğunu anlamak hayati önem taşır.
İçindekiler
Doğum sonrası kanama, genelde uterusun (rahmin) kasılmaları sayesinde kontrol altına alınabilen bir durumdur ve vücuttan plasenta ve birikmiş kan pıhtılarının atılmasına yardımcı olur. Ancak bazı durumlarda bu süreç, anne için tehlikeli seviyelere ulaşabilir. Gebelik sırasında rahim kan dolaşımını arttırdığı için doğum sonrasında da fazla miktarda kan kaybı yaşanabilir. Normal şartlarda vücut bu duruma karşı bir takım önlemler alarak kanamayı durdurmaya yönelik çalışır, ancak başarısız olduğunda ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Kaybettiğiniz kan miktarına bağlı olarak, hayati organlara yeterli kan akışı sağlanamazsa ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir ve acil tıbbi müdahale gerekebilir.
Özellikle ilk 24 saatte görülen ağır kanama, ‘erken doğum sonrası hemoraji’ olarak adlandırılır ve bu durum, doğum yapan her bin kadından yaklaşık altısında görülür. Bu tür kanamaların çoğu, doğumdan hemen sonraki ilk birkaç saat içinde ortaya çıkar. Ancak, doğumdan günler, hatta haftalar sonra meydana gelen geç kanamalar da olabilir. Postpartum kanamanın nedenleri çeşitli olabilir ve bu kanama durumu bazen anne ve bebeğin sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir. Bu sebeple, doğum sonrası kanamanın hangi koşullarda normalden daha fazla olabileceğini bilmek ve buna uygun önlemler almak son derece önemlidir.
Doğum Sonrası Kanamanın Normal Miktarı ve Seyri
Doğum sonrası kanamalar doğumun doğal bir parçasıdır ve çocuğun doğumu ile plasentanın ayrılması sonrası başlar. İdeal olarak, doğumdan sonraki ilk birkaç saatte başlayacak olan postpartum kanama, dölyatağındaki kan damarlarının kasılarak kapanmasıyla kontrol altına alınır. Normal bir doğum sonrası dönemde, kanama yoğunluğu ve miktarı günler geçtikçe azalır ve renk olarak kırmızıdan kahverengi veya beyaza döner. İlk birkaç gün içerisinde kanama yoğun olabilir, ancak zamanla azalarak yaklaşık dört ila altı hafta içerisinde sonlanır.
Normal doğum sonrası kanama, ilk 24 saatte ortalama 500 ml, sezaryen sonrası ise yaklaşık 1000 ml kadar olabilir. Ancak bu değerler aşılırsa ya da kanama ilk birkaç günün ardından artarak devam ederse, bu durum altta yatan başka bir probleme işaret ediyor olabilir. Her ne kadar doğum sonrası kanama, kadın vücudunun doğal bir tepkisi olsa da, olağan dışı belirtiler dikkatlice izlenmelidir.
Sağlıklı bir doğum sonrası iyileşme süreci için lohusalık döneminde günlük ped değişiklikleri izlenmeli ve bu süreç içerisinde aşırı kanama, büyük kan pıhtıları ya da kötü kokulu akıntı gibi olağandışı belirtiler yaşandığında tıbbi yardım alınmalıdır. Ayrıca, doğum sonrası kanama esnasında hortum şekilli ağrıların da azalması gerekir. Lohusa ateşi (yüksek ateş) veya bariz bir enfeksiyon belirtisi de göz ardı edilmemesi gereken işaretlerdendir.
Doğum Sonrası Kanamanın Tehlikeli Olduğu Durumlar
Doğum sonrası kanamanın tehlikeli olup olmadığını anlamak için bazı kritik belirtilere dikkat edilmesi gerekir. Aşırı ve kontrolsüz kanama, doğumdan hemen sonraki birkaç saat içinde gözlemlenirse ve yoğun bir şekilde devam ederse acil tıbbi müdahale gerekebilir. Bu durum, genellikle uterusun yeterince kasılamaması ya da doğumda alanlarında zedelenme oluşması gibi nedenlerden kaynaklanabilir.
Uterin atoni, postpartal hemorajinin en yaygın sebeplerinden biridir ve rahmin kasılamaması anlamına gelir. Bu durum, plasentanın doğumdan sonra tam olarak ayrılmaması veya rahimde kalan parçaların varlığından kaynaklanabilir. Benzer şekilde, doğum esnasında meydana gelebilecek bir yırtık ya da dikişlerin açılması durumunda da aşırı kanama söz konusu olabilir.
Doğum sonrası kanın renkte ve yoğunlukta ani değişiklikler göstermesi ya da lohusalık dönemi sonrası yeniden kanama başlaması gibi belirtiler de ciddi bir sağlık probleminin habercisi olabilir. Baş dönmesi, bayılma, kalp çarpıntısı veya nefes almada zorluk gibi lojistik belirtiler de göz ardı edilmemelidir. Bu gibi durumlar yaşandığında derhal bir uzmana başvurulması gerekebilir. Lohusalık döneminde bu tür belirtileri dikkatlice izlemek, olası ciddi komplikasyonların önlenmesine yardımcı olacaktır.
Doğum Sonrası Kanama Risklerini Azaltmak İçin Ne Yapılabilir?
Doğum sonrası kanamayı en aza indirmek ve sağlıklı bir iyileşme süreci geçirmek için bazı önlemler alınabilir. Öncü adımlardan biri, doğum öncesi ve sonrasında sağlık uzmanınızla yakın iletişimde bulunmak ve doktorunuz tarafından önerilen tüm kontrolleri düzenli olarak yaptırmaktır. Doğum öncesi dönemde sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz, doğum sonrası iyileşme sürecini olumlu yönde etkileyebilir.
Anne adayının doğum sonrasında istirahat etmesi ve vücut direncini artırıcı şekilde beslenmeye devam etmesi önemlidir. Özellikle demir açısından zengin gıdaların tüketilmesi, vücudun kaybettiği kanı telafi etmesine yardımcı olabilir. Emziren anneler için bol sıvı tüketimi de süt üretimi ve genel iyileşme süreci açısından teşvik edilir.
Ayrıca doğum sonrası dönemde düzenli kontrollerin aksatılmaması, vücudun ne gibi değişiklikler yaşadığını izleyebilmek adına bilgi sahibi olmayı sağlar. Ani kanama veya diğer olağandışı belirtiler fark edilirse, vakit kaybetmeden tıbbi yardım alınmalıdır. Bu tür önlemler, doğum sonrası kanamanın kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir ve tehlikeli komplikasyonların önüne geçilmesine katkı sağlar.
Eğer doğum sonrası kanama ile ilgili endişeleriniz varsa veya olağandışı belirtiler gözlemliyorsanız, profesyonel bir değerlendirme için hemen bir doktora başvurmanız önerilir. Dora Hospital, bu süreçte size gerekli sağlık hizmetlerini sunabilir. Daha fazla bilgi almak ve randevu oluşturmak için buradan iletişime geçebilirsiniz.