Crohn ve kolit rahatsızlığı inflamatuar olarak gelişen bağırsak hastalığı çeşitlerinden biri olarak bilinmektedir. Genel bakımdan her ikisinden aynı anda bahsedilse de her iki türdeki rahatsızlık çeşidi farklı olarak bilinmektedir. Crohn hastalığı genel bakımdan yemek borusu ile ilgili olmasından dolayı mide bölümlerinde tutulma yapabilen türde olduğu bilinmektedir. Kolit rahatsızlığı ise kalın bağırsağın iç yüzey tabasındaki iltihaplanma olarak ifade edilmektedir. Bu durum ülser sorunu olarak ta gözlemlenmektedir.
İçindekiler
Her iki rahatsızlığın genel bakımdan mide ve bağırsak rahatsızlıklarına yönelik ortak noktası bulunması nedeniyle sindirim sistemine yönelik sorunlar yaşattığı bilinmektedir. Oluşan durum beraberinde bağışıklık sistemi de bozulduğu düşünülmektedir. Böylece vücudun direnç seviyesi düşerek bağırsak hastalıkları veya mide rahatsızlıkları yaşanması çok normal bir durum haline gelmektedir.
Crohn ve kolit rahatsızlıkları genel bakımdan kişinin mide problemleri yaşamasına yönelik ülser oluşumunda bir aşama şeklinde nitelendirilmektedir. Yemek borusu, yutak, ince ve kalın bağırsak işlevlerinin bozulmasını ele alan konuda ülseratif kolit durumu da öne çıkabilen durumlar arasında yer almaktadır. Bu yüzden kolit rahatsızlığına yönelik en doğru ifade biçimi ülseratif kolit olarak bilinmektedir.
Kolit rahatsızlığı ile birlikte bağırsak kanalında daralma durumu da meydana geldiği bilinmektedir. Crohn rahatsızlığında ise ilk sırada gözlemlenen durum kişide karın ağrısı oluşturmaya başlaması, vücudun ateş seviyesinin yükselmesi ve kronik halsizlik durumu gözlemlenmektedir. Özellikle çocukluk çağında gözlemlenen durumlar arasında sıkça belirtilen şikâyetler arasında istemsiz şekilde kilo kaybı da yaşandığı bilinmektedir.
Crohn ve Kolit Nedir?
Crohn ve kolit hastalığının hangi durumdan kaynaklı olduğu bilinmemesine rağmen crohn rahatsızlığı görülen kişilerde kolit rahatsızlığı da oluştuğu bilinmektedir. Crohn rahatsızlığı genel olarak ince bağırsağın kalın bağırsak ile birleşim yerinde meydana gelen bir iltihap hali olarak tanımlanmaktadır. Kolit rahatsızlığı ise direkt olarak kalın bağırsağı etkileyen ve kanal daralması yapabilen tutulumlar olarak değerlendirilmektedir.
Her iki rahatsızlığın sindirim sistemine yönelik doğru orantılı ilişkisi bulunmaktadır. Bu yüzden vücudu tümden etkileyen iki farklı durum açığa çıkmaktadır. Genel bakımdan mide yapısında bozulmalara yol açan hastalık beraberinde ülser oluşumları ve mide iltihapları gözlemlenmektedir. Bu durum yara oluşması şeklinde de ifade edilen bir durum olarak gözlemlenmektedir. Bu yüzden tıbbi tedavileri arasında en önemli etken yöntem cerrahi boyutta olan operasyonlardır. Ciddi derece de hayatı etkileyen bu hastalık ortalama 35 ile 45 yaşındaki kadınlarda daha fazla görülmektedir.
Crohn ve kolit rahatsızlığı sindirim sisteminde kalınlaşma yapan bir hastalık türü olarak bilinmektedir. Sadece yetişkinlerde oluşmayan bu durum çocuklarda da görülebilen bir rahatsızlık olarak bilinmektedir. Belirtileri arasında ishal ve ateş durumları öne çıkmasına rağmen bir çeşit bağırsak sorunu olmasından ötürü anüs kısmında çatlaklarda oluşturduğu bilinmektedir.
Bağırsak hastalıkları vücudun birçok yerinde hasar bırakabilecek güce sahiptir. inflamatuar şekilde ilerlemesinden dolayı hekimler tarafından gözlemlenmiş birçok durumu da açığa çıkartmaktadır. Bu rahatsızlıkların başında ilk sırada gözlemlenen durum göz hastalıklarıdır. Göz hastalıklarına yönelik çift görme, ışığa karşı duyarlılık, görme merceğinde oluşan iltihap durumu veya gözde bir cisim varmış hissi yaratması olarak tanımlanmaktadır.
Beraberinde çocukluk çağında görülecek durumlar arasında cilt lezyonları yer almaktadır. Crohn ve kolit rahatsızlığında görülen eklem sorunları ise crohn hastalığı ile doğrudan ilişkili rol oynamaktadır. Başlıca eklem sorunlar el, ayak, bacak ve kalça kısmında görülen tutulmalar ile ortaya çıkan boyuttadır. Kişinin yaşamını ani şekilde durduran bu rahatsızlık türü bağırsak hastalığı ile yakından ilişkiye sahip olduğu bilinmektedir.
Beraberinde ise ağız içi yaralarda oluşmaya başlamaktadır. Beyaz şekilde tarif edilen bu yaralar aft olarak bilinmektedir. Aft durumunu sıkça yaşayan kişilere yönelik ilk başta vitamin eksikliği teşhisi konulsa da bağırsak hastalıklarına yönelik yaşanabilecek durumlar arasında olduğu bilinmektedir. Crohn ve kolit rahatsızlığının beraberinde en sık karşılaşılan sorunlardan biri de idrar yolu enfeksiyonları olarak bilinmektedir.
Crohn ve Kolit Belirtileri
Crohn ve kolit rahatsızlığının belirtileri genel bakımdan her insanda aynı semptomlarla ortaya çıkmamaktadır. Bu yüzden tek bir kategoride veya belirtide durum değerlendirmesi yapmak doğru değildir. Örneğin; yemek yeme sonrasında rahatsızlık hisseden bazı kişilerde bağırsak daralması olması yüzünden kusma durumu meydana gelmektedir.
Beraberinde ise göbek çevresinde ağrı oluşturduğu bilinmektedir. Kişinin yaşadığı rahatsızlık nedeniyle iştahsızlık durumu da başlamakta ve beraberinde kabızlık hali de oluştuğu bilinmektedir. Kalın bağırsağın tutulması sonrasında ise kişinin katı dışkısında kan oluşumu gözlemlendiği bilinmektedir. Oluşan bu durum aynı zamanda hastalığın belirtilerinden biri sayılmaktadır.
Crohn hastalığının başlangıcından itibaren görülen durumlar arasında yetişkin bireylerde istemsiz kilo kaybı oluşurken çocuklarda ise ateşinin yükselmesi meydana gelmektedir. Oluşan durumla ilgili fark edemeyen kişinin mutlaka en yakın sağlık kuruluşunda hastalığı teşhis ettirmesi önemli role sahiptir. Çünkü crohn ve ülseratif kolit durumunda farklı belirtiler ile gözlemlenen durumlar öne çıkmakta ve bunun yanı sıra tedavisi cerrahi şekilde yapılabilmektedir. Genel bakımdan kolit durumunda ortaya çıkan semptomlar şu şekilde sıralanmaktadır.
- Karın ağrısının kramp şeklinde başlaması
- Kişinin sık şekilde ishal olması ve bu ishalin beraberinde kanama başlaması
- Katı dışkı beraberinde sümüksü bir sıvı oluşması
- Kansızlık oluşması
- Sürekli tuvalete gitme isteği oluşması
- Yetişkin kişilerde kabızlık oluşturması
- İştah kaybı oluşturması
Crohn ve kolit rahatsızlığına yönelik yukarıda sıralanan belirtiler kolit durumunda oluşan durumlar olarak bilinmektedir. Crohn hastalığına yönelik belirtiler ise şu şekilde sıralanmaktadır.
- Karın bölgesinde şişlik oluşması
- Karın ağrısının sürekli yaşanması
- Dışkılama yapıldığında kan gelmesi
- Kişinin dinlenme sonrasında dahi kendisini halsiz ve yorgun hissetmesi
- İstemsiz şekilde gelişen iştah kaybı
- Nedeni bilinmeyen kilo kaybı oluşmaya başlaması
- Belirsiz şekilde oluşan ateşlenme hali
- Anüs bölgesinde çatlak, fistül, akıntı ve apse oluşturması
Yukarıda sıralanmış durumlar genel bakımdan crohn ve kolit rahatsızlıkların görülen belirtiler olarak bilinmektedir. Bu belirtilerin görülmesi halinde kişinin vakit kaybetmeden erken teşhis ve tedavi açısından hekime gözükmesi şarttır.
Crohn ve Kolit Tedavi Yöntemleri
Crohn ve kolit rahatsızlıklarının tedavi öncesinde dikkate alınması gereken belirtiler dâhilinde tanı koyulması gerekmektedir. Özellikle uzun süren ve geçmek bilmeyen karın ağrıları yaşanması sonrasında tanı konulmasına yönelik uygulanması gereken durumlar bulunmaktadır. Bu durumlar kişinin kan tetkiki yaptırması, dışkı incelemesi yaptırması, sindirim sistemine yönelik film çekimi, endoskopi, kolonoskopi ve biyopsi olarak bilinmektedir. Oluşan rahatsızlığa yönelik hangi durumu yaşadığınızın tanısı yapılması ardından hastalığın evresine yönelik tedavi başlatılmaktadır.
Crohn ve kolit rahatsızlığında ilk sırada yer alan ve uygulanan tedaviler inflamatuar ilaç tedavisi olarak bilinmektedir. Fakat verilen ilaçların yüksek doz içermesi nedeniyle yan etki oluşturabilme ihtimali gözlemlenerek tedavi planı yapıldığı bilinmektedir. Genç bireylerde bu durum tehlikeli bir sonuç hazırlayabileceği için takip edilerek yapılması önemli rol oynamaktadır.
Fakat ilerlemiş crohn hastalığında anüs kısmında çatlak oluşturan durum yaşandığı zaman cerrah tarafından önerilen durum ameliyat olarak bilinmektedir.
İltihaplanmış olan bağırsak bölümünün çıkarılma işlemi sonrası açıkta kalmış olan bağırsakların ucu birbirine denk gelecek şekilde birleştirilmektedir. Risk içeren bir yöntem olmasından dolayı her iki hastalığın tedavisinde en son aşamada uygulanan yöntem ameliyat olarak bilinmektedir.
Diyafram Bozuklukları, Gaz – Dışkı Tutamama (Anal İnkontinens), hemoroid (basur), İltihabi Bağırsak Hastalıkları (Crohn Hastalığı Ve Ülseratif Kolit), Kalın bağırsak kanseri