Çölyak Hastalığı | Dora Hospital | Gülümseyin Buradasınız...
"Gülümseyin, buradasınız!"

Çölyak hastalığı her yaştan bireyde görülebilen bir rahatsızlık türü olup bağışıklık sisteminin besinleri yanlış algılaması sonucu oluşan hastalık olduğu bilinmektedir. Glüten içeren besinlerin tüketildiği zaman bağışıklık sistemini hedef gösteren bu rahatsızlık oluşmaya başlamaktadır. Genetik geçişlerin önemli rol oynadığı bu hastalık tipinde en önemli faktörlerin başında aile bireylerin bu hastalığı geçirmiş olmaları yatmaktadır.

Genel olarak bağışıklık sisteminin vücudu korumaya yönelik üretmiş olduğu antikorlar yenilen besin maddeleri ile çarpıştığı vakit ortaya farklı reaksiyonlar oluşturan çölyak hastalığı çıkmaktadır. Bu hastalığın çıkması sonrasında ince bağırsaklar zarar görmeye başlamaktadır. Besin emilimi yapan bölümün zarar görmesi yüzünden besin emilimleri yapılamamaya başlamaktadır. Ayrıca demir, kan ve folik asit emilimleri de bozulacağından bağışıklık sistemi bütün olarak hasar görmeye başlamaktadır.

Çölyak hastalığı yaşayan kişilerin sindirim problemleri yaşaması çok yüksek ihtimalli gözetilen bir durum olarak algılanmaktadır. İnce bağırsakların zarar görmesine sebep olan glüten içeren yiyecek türlerinin tüketimi azaltıldığı zaman hastalık kendiliğinden azalarak yok olduğu bilinmektedir.

Kesin bir tedavi metodu olmayan bu hastalığın genellikle diyetisyen ile belirlenen yiyecek listeleri önemli katkı sağlamasıyla bilinmektedir. Bu nedenle bağışıklık sistemini çöküşe uğratan besinlere karşı koruma yapabilmesi açısından yenilen ve içilen gıda türlerine dikkat etmek gerekmektedir. Doğrudan sindirim sistemine dayalı bir hastalık olması nedeniyle özen gösterilmesi ve dikkat edilmesi gereken besin türleri bu hastalıkta önemli role sahiptir.

Çölyak Hastalığı Nedir?

Çölyak hastalığı glüten içeren yiyeceklerin tüketilmesi sonucu ince bağırsaktaki tabakaya zarar veren ve dolayısıyla bağışık sisteminin çökmesini sağlayan hastalık türü olarak bilinmektedir. Birden fazla çeşidi bulunan çölyak hastalığı her yıl binlerce insan yaşamaktadır. Farkında olmadan yaşanılan bu rahatsızlık genellikle sindirim sistemine dayalı olduğu için farklı türde algı yaratabilmektedir.

Küçük yaşlarda görülen bu hastalık ileri yaşlarda semptomlarını değişime uğratarak ilerleyebilmektedir. Özellikle arpa ve buğday türü yiyeceklerde çok fazla glüten içermesi nedeniyle hastalığın oluşumu ve çeşitleri çoğaldığı bilinmektedir. Bağırsak mukozasını doğrudan etkileyen bu durum sonrası besin emilimleri yarı yarıya düşmektedir. Bu yüzden bağışıklık sistemi de olumsuz şekilde etkilenmektedir.

Çölyak hastalığı bağırsak içinde yer alan vıllus ismindeki emilim yapan tabakanın zarar görmesi anlamına gelmektedir. Emilim yapma sistemi bozulan ince bağırsağın aynı zamanda kan yapımı ihtiyacı açısından folik asit ve demir ihtiyacını karşılayamaması durumu da oluşmaktadır. Bu durum neticesinde besin emilimleri yapamayan vücudun sağlıklı besin tüketimi yaptığında dahi etki görmemesi ve bağışıklığın tümden bozulması mümkün olmaktadır.

Arpa ve çavdar türünde çok fazla bulunan glüten, yiyecek listesinden çıkartıldığı zaman hastalık minimum seviyeye çekilerek yok olduğu bilinmektedir. Bu yüzden hekim kontrolü ile birlikte önemli rol oynayacak diyet listesine başlanması doğru bir adım atmanızı sağlayacak en önemli faktör sayılmaktadır.

Çölyak Hastalığı Çeşitleri

Çölyak hastalığı çeşitleri kendi içinde ayrılan bölümleri ve farklı semptomları ile gözlemlenmiş olan bir hastalık sayılmaktadır. Tıbbi anlamda incelenen çölyak hastalığı çeşitleri şu şekilde sıralanmaktadır.

  • Klasik çölyak: Bebeklerin ek gıdaya geçiş dönemlerinde ortaya çıkan bir hastalık olarak bilinmektedir. Klasik çölyak oluşumunda özellikle gelişim geriliği, ishal, kusma, ağrı en çok gözlemlenen belirtileri arasında yer aldığı bilinmektedir.
  • Atipik çölyak: Yaş ortalaması 5 ile 6 arasında olan ve daha büyük kişilerde görülebilen bu hastalık türünde sindirim sistemi genel anlamda oluşabilecek durumları perde arkasında tutmasıyla öne çıkıyor. Ayrıca kabızlık gibi benzeri şikâyetler ara sıra gözlemlenen bir durum olmasından dolayı net teşhis konulması çok zor olmaktadır. Çünkü benzer durumların huzursuz bağırsak sendromu ile benzerliği çok fazla olduğu düşünülmektedir.
  • Sessiz çölyak: Sessiz çölyak hastalığı genellikle aile bireylerinin tıbbi geçmişinde gözlenmesi sonucu açığa çıkan veya tesadüf bir başka hastalığa bağlı tarama yapılırken ortaya çıkan türü olarak bilinmektedir. Oluşan bulguların taşınmasına rağmen net bir şekilde kendini göstermemesi nedeniyle tıp alanında sessiz çölyak hastalığı olarak bilinmektedir.
  • Potansiyel çölyak hastalığı: Çölyak hastalığının belirtilerinin en aktif şekilde gözlemlendiği hastalık türü olarak bilinmektedir. Bu hastalık çeşidinde ince bağırsaktan alınan biyopsiye göre kontrol süreci başlatılmaktadır.
  • Non-Çölyak glüten hassasiyeti: Toplumun yarısında görülen bir rahatsızlık olduğu bilinmekte olan bu rahatsızlığı genel olarak milyonlarca kişinin yaşamasına rağmen dikkate almadığı durum olarak öne çıkan çeşidi sayılmaktadır. Glüten tüketimi sonrasında gerçekleşen belirtileri arasında eklem ağrıları, baş ağrısı, konsantre olamama gibi durumlar ortaya çıktığı gözlemlenmektedir. Bu sebeple yaşanan hastalığın farklı bir hastalıkla aynı benzerliğe sahip olma durumu yüksek olduğundan glüten içermeyen bir diyet programına başlamaları uygun görülmektedir.

Yukarıda belirtilen çölyak hastalığı çeşitleri toplum açısından tehdit unsuru oluşturan glüten içeren gıdaların ön izlemini sayılmaktadır. Bu hastalığı küçük büyük her yaştaki bireyde görmeniz mümkün olabilmektedir. Özellikle yenilen besin maddelerinin hastalıkla yakından ilgisi olduğu bilinmektedir.

Çölyak Hastalığı Nedenleri

Çölyak hastalığı nedenleri arasında ilk sırada yer alan durum genetik yatkınlık olarak bilinmektedir. Ayrıca glüten içeren besin maddelerinin tüketilmesi sonucu oluştuğu bilinmektedir. Yenilen besin maddelerinin hastalıkla ilgili oluşturduğu durum öne çıkan bir neden olmasına rağmen kimi zaman hiçbir bulgu göstermeden de ilerlediği bilinmektedir. Çocuklarda daha sık görülebilen bu hastalık yetişkin bireylerde daha az seviyelerde görülmektedir.

Çölyak Hastalığı Tanı Yöntemleri

Çölyak hastalığı tanı yöntemleri arasında hekim tarafından çocuğun tıbbi geçmişi dinlenilmektedir. Çocukta oluşabilen belirtiler öne çıkmış halde ise fiziki muayene sonrası tanı konulması kolaylaşmaktadır. Fakat yetişkinlerde bu durum biraz daha zor olabilmektedir. Hastalığın teşhisi açısından biyopsi ve serolojik testler önemli role sahiptir. Ayrıca kesin bir tanı konulması açısından endoskopi yapılmaktadır.

Çölyak Hastalığı Belirtileri

Çölyak hastalığı belirtileri yaş sınırına bağlı ilerleyebilen bir döngüde kendini belli etmektedir. Aynı belirtilerin farklı hastalıklarda da ortaya çıkması nedeniyle belirlenen semptomlar yaş sınırına bağlı olarak ayrılmaktadır. Genel belirtileri ise şu şekilde sıralanmaktadır.

  • 2 yaş altı çocuklarda kusma
  • 2 yaş altı çocuklarda ishal ve karın şişliği
  • 2 yaş altı çocuklarda gelişim bozukluğu oluşturması
  • 2 yaş ve üzerindeki çocuklarda belirtileri şu şekilde sıralanmaktadır.
  • Çocuğun yaş ortalamasındaki çocuklara nazaran gelişimini tamamlayamaması
  • Kronik şekilde kabız olması
  • Uzun süreli ishal yaşaması
  • Kilo kaybı oluşması
  • Dikkat eksikliği

Yetişkin kişilerde oluşturduğu belirtiler ise şu şekilde sıralanmaktadır.

  • Kemik ağrısı
  • Karın şişliği
  • Kabızlık
  • Diş minesinde sorunlar oluşturması
  • Kısırlık
  • Deri döküntüsü başlaması
  • Kötü kokulu tuvalet ve gaz problemleri yaşaması

Yukarıda belirtilen semptomlar çölyak hastalığı başlaması ile birlikte yaş sınırına bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.

Çölyak Hastalığı Tedavi Yöntemleri

Çölyak hastalığı ile ilgili en önemli tedavi biçimi kişinin yediği besinleri ayrıştırmak ile başlanmasıdır. Glüten içermeyen besinlerin yeni diyet listesi ile tüketilmeye başlanması ardından oluşan tüm belirtiler yok olmaktadır. Vücutta iltihap oluşturan ve çok çeşitli semptomlar yaratan bu hastalıktan kurtulmak adına glütensiz yemek programı önemli role sahiptir. Ayrıca bu konuda zorlanan kişileri takviye etmek açısından sağlıklı yaşam adına yapılan uygulamalara yönlendirmek te çok önemlidir. Bununla ilgili uzman bir danışandan yardım alınması ön adım olarak hastalığın tedavisinde önemli rol oynamaktadır.

Çocuklarda Demir Eksikliği Ve Anemi, Çocuklarda Bronşiolit, Çocuklarda Besin Alerjileri, Çocuklarda Astım, Çocuk Ve Adolesan Sağlığı

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Related Posts