Çocuk Hastalıklarına Karşı Aşı Takvimi ve Önemi | Dora Hospital | Gülümseyin Buradasınız...
"Gülümseyin, buradasınız!"

Çocuk Hastalıklarına Karşı Aşı Takvimi ve Önemi

Çocuk Hastalıklarına Karşı Aşı Takvimi ve Önemi

Çocukluk dönemi, insan hayatında büyüme ve gelişmenin en hızlı olduğu ve sağlığın sağlam bir zemin üzerine inşa edildiği önemli bir süreçtir. Bu dönemde çocukların bağışıklık sistemi henüz tam anlamıyla olgunlaşmamış olduğundan, çeşitli enfeksiyonlara karşı daha savunmasızdırlar. Bu noktada, çocuk hastalıklarına karşı uygulanan aşılar devreye girer. Aşılar, çocukları ciddi hastalıklardan, sakatlıklardan ve hatta ölümlerden koruyarak toplum sağlığını güvence altına alır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Sağlık Bakanlığı’nın önerdiği aşı takvimi, çocukların bağışıklık sistemlerini enfeksiyonlara karşı güçlendirmek amacıyla düzenlenmiştir. Gelişmiş ülkelerde aşılar sayesinde pek çok bulaşıcı hastalığın görülme sıklığı azaltılmış, hatta bazıları ortadan kaldırılmıştır.

Aşılar, antijen adı verilen ve bağışıklık sistemini harekete geçiren maddeler aracılığıyla vücudun savunma mekanizmasını hazırlar. Vücut, bu antijenlerle savaştığında, bağışıklık sistemi mikrop hakkında bilgi sahibi olur ve gelecekte bu mikropla karşılaştığında hızlı bir yanıt verir. Böylece, hastalık henüz başlamadan önlenmiş olur. Çocuklarda uygulanan aşılar arasında difteri, boğmaca, tetanoz, kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve hepatit B gibi pek çok hastalık yer alır.

Toplumlarda yaygın bir aşılanma programının uygulanması, sürü bağışıklığı denilen ve toplumun büyük bir kısmının bir hastalığa karşı bağışıklık kazandığı durumu yaratır. Böylece, aşı olamayan kişilerin de dolaylı olarak korunması sağlanır. Ancak, aşı karşıtlığına yönelik yanlış inanışlar ve yanlış bilgi yayılımı günümüzde aşılamanın önemini kavramada zorluklar yaratabilmektedir. Sağlıklı bir toplumun temeli olan aşıların, bilimsel araştırmalarla desteklenen etkili ve güvenli yöntemler olduğu unutulmamalıdır.

Aşı Takvimi ve Uygulama Dönemleri

Aşı takvimi, çocukların belli yaş aralıklarında belirli hastalıklara karşı aşılamalarını öneren bir plan dahilinde düzenlenmiştir. Yeni doğan bir çocuğun ilk aşıları, hemen doğumdan sonra yapılan hepatit B aşısı ile başlar. Bu aşı, karaciğeri etkileyen ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen hepatit B virüsüne karşı koruma sağlar. İlerleyen dönemde, 2., 4. ve 6. aylarda yapılan aşılarla çocuklar difteri, boğmaca, tetanoz, menenjit, pnömokok gibi hastalıkların yanı sıra, çocuk felci ve rotavirüs gibi mikroorganizmaların yol açabileceği hastalıklara karşı da korunur.

Dünya Sağlık Örgütü ve ulusal sağlık otoriteleri tarafından önerilen aşı takvimleri, yaşanılan bölgeye ve oradaki hastalık yüküne göre değişiklik gösterebilir. Genellikle 12 ayını dolduran çocuklara kızamık, kızamıkçık ve kabakulak (supraks) aşıları yapılır. 18. ayda bu aşıların hatırlatma dozu uygulanır.

Aşıların doğru zamanlarda yapılması, bağışıklık sisteminin en uygun seviyede yanıt vermesi için önemlidir. Aşılama programları genellikle çocuklara okul öncesi, ilkokul birinci sınıf ve ergenlik döneminde ilave dozlarla devam eder. Böylece etkin koruma sağlanmış olur.

Aşıların Toplum Sağlığına Katkıları

Aşılar, tarih boyunca toplum sağlığı açısından devrim niteliğinde bir etkiye sahiptir. Küresel ölçekte aşılama programları, bazı hastalıkların ortadan kaldırılmasına yardımcı olmuştur. Örneğin çiçek hastalığı, aşılar sayesinde bütünüyle yok edilmiştir. Aşılar yalnızca bireylerin sağlığını korumakla kalmaz, aynı zamanda toplumun geneline sağlanan koruma ile hem bireyleri hem de bağışıklık sistemi zayıf olan bireyleri korur.

Toplum genelinde yeterli düzeyde aşılanma sağlandığında, sürü bağışıklığı oluşur ve bu, toplumun bağışıklıktan yoksun bireylerini dahi korur. Bu koruma, bağışıklık sistemi zayıf olan yaşlılar, bağışıklık sistemi baskılanmış bireyler ve aşılanamayan küçük çocuklar gibi savunmasız olanlar için çok önemlidir. Bu etki, bulaşıcı hastalıkların yayılmasını azaltarak toplumsal sağlık harcamalarını düşürür ve toplumların ekonomik yüklerini hafifletir.

Ancak, aşı reddi hareketlerinden kaynaklanan yanlış bilgi ve efsaneler nedeniyle bazı hastalıklar geri dönme riskine sahiptir. Toplum sağlığını tehdit eden bu gelişmeler, aşılamanın sürekliliği ve toplum bilinci oluşturmanın önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Aşılarla elde edilen kazanımların korunması, toplum bilincinin ve bilimsel gerçeklerin aşı karşıtı yanlış algılara üstün gelmesi ile mümkündür.

Aşılar Hakkında Mitler ve Gerçekler

Aşılarla ilgili en yaygın yanlış inanışlardan biri, aşıların otizme neden olduğudur. Ancak, sayısız bilimsel araştırma ve çalışma, bu iddianın doğruluğunu kanıtlayamamıştır. Aksine, aşıların etkinliği ve güvenliği, yıllardır yapılan titiz araştırmalarla desteklenmiştir. Diğer yaygın bir yanlış inanış, aşıların zararlı kimyasallar içerdiğidir. Aslında, aşılar mikroorganizmaların zayıflatılmış halleri veya onların toksinleri ile hazırlanır ve içerikleri, sağlık otoriteleri tarafından sıkı bir şekilde denetlenir.

Ayrıca, pek çok ebeveyn, çocuklarının birden fazla aşı almalarının bağışıklık sistemlerini yıpratacağını düşünür. Ancak, çocukların bağışıklık sistemi doğası gereği binlerce mikroorganizmayla başa çıkabilecek kapasitededir. Dolayısıyla, aşıların önerilen takvim doğrultusunda ve birden fazla uygulanması, çocukların bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz bir etki yaratmaz.

Aşılardaki koruyucu maddelerin zararlı olduğuna dair korkular da yersizdir. Bu maddeler, aşının etkinliğini arttırmak için minimal dozlarda kullanılır ve sağlık üzerindeki etkileri kapsamlı bir şekilde incelenmiştir. Unutulmaması gereken, aşıların ciddi hastalıkları önleyen güvenli ve etkili araçlar olduğudur.

Çocuklarınızın sağlığını korumak ve aşı takvimi hakkında daha fazla bilgi almak için Dora Hospital ile iletişime geçebilir ve uzman doktorlardan randevu alabilirsiniz. Sağlıklı ve güvenli bir gelecek için, çocuklarımızı aşılarla korumak en önemli adımlardan biridir.

Related Posts