Ankilozon spondilit halk arasında kamburluk olarak bilinen genel adıyla iltihaplı omurga romatizmasıdır. Doğuştan olmak ile beraber sonradan da gelişebilmektedir. Omurga kemikleri olarak adlandırılan vertebraların arasındaki kıkırdak ve eklemsi bir yapı bulunur. Rahat hareket edebilmeye yardımcı amortisör görevi gören bu yapının kaybolarak vertebranın kemikleşmesi ile oluşan hastalık türüne ankilozan spondilit denir.
İçindekiler
Ankilozan Spondilit Nedenleri
Başlangıç aşamasında pelvis denilen kalça kemiği ile bel omuru yani vertebra lumbalisin birinci vertebrasında başlayan ankilozan spondilit zamanla bütün omurgaya yayılarak devam eder. Kişiden kişiye değişmek ile birlikte şiddetli ağrı beraberinde ilerleyen bu hastalık, zamanla omuriliğin öne doğru eğilmesi ile sonuçlanır. Hastalığın başlangıçlarında osteoporoz (kemik erimesi) kireçlenme gibi durumlarla ile benzerlik gösterdiği için ayrıştırılamayabilir. Burada ayırt edici olan unsurun kireçlenme ve kemik erimesinin genelde yaşlı hastalarda görülmesi fakat kamburluğun genelde genç yaşlarda görülmeye başlamasıdır.
Ankilozan Spondilit birçok nedeni olmak ile beraber bilinen en temel ve yaygın nedeni genetik faktörlerdir. Genler kemiksel yapı tiplerini etkiledikleri için, ailede olan iltihaplı omurga romatizması öyküsü hastalık nedenleri arasında sayılmaktadır. Laboratuvarda yapılan testler sonucu özellikle HLAP27 genini bünyesinde barındıran insanlarda daha sıklıkla kamburluk görülmektedir.
Ayrıca hastanın öyküsünde geçmişte geçirilmiş olan psoriazis ( sedef hastalığı) iltihaplı bağırsak hastalığı, bilhassa ciron ve ulseratif kolit gibi hastaliklar varsa, ilerleyen dönemde ankilozan spondilit yolunu açabilmektedir.
Araştırmalar doğrultusunda erkeklerde kadınlara göre daha sıklıkla karşılaşılan bir hastalık türü olup özellikle ergenlik yâda yetişkinlikte çıkan hastaliklar arasında yer almaktadır.
Uzun süren kötü duruşta oturma yada yürüme, konjenital kifoz, omurga da gerçeklesen travmalar sonucu vertebral fraktürler, sırtın üst bölgesinde ki kasların zayıflığı kemik erimesi olan osteoporoz gibi etkenler yine hastalık nedenleri arasındadır.
Ankilozan Spondilit Belirtileri
Ankilozon spondilit hastalarında omurgalarda yapısı bozulan hasar gören kemikleri, metabolizma iyileştirmek için yeni kemik dokusu üretir bu üretilen kemik dokusu ile omurlar arasındaki boşluk zamanla kapanır. Kapanma sonucu omurilik eski hareketliliğini tamamen yitirir. Bu yitirilme sonucu akciğerleri saran koruyan kemiklerden olan costalar da sertleşmeye baslar ve akciğerler daralır buna bağlı kişilerde nefes darlığı gibi semptomlar doğar.
Bu olaylar sonucu oluşan diğer hastalık belirtileri ise şunlardır :
- Bel ağrısı
- Sırtta yaygın ağrı
- Dinlenme esnasında başlayan hareket esnasında geçen boyun bel kalça da ki ağrılar
- Yarım saatten daha uzun süren sabah tutukluluğu
- Sırtın üst bölgesinde dışarıya doğru normal olmayan eğri
- Tendonların uzun süre gerilmesi
- Omuzların öne doğru düşmesi
- Ekstremitede karıncalanma uyuşma ve güç kaybı
- Sindirimde güçlük yaşama
- Denge Kaybı
- Omurgada aşırı hassasiyet
- Dik durmak için gereğinden fazla güç harcama ve zamanla bu durumun artması
- Kas yorgunluğu
- Orantısız gövde
- Boyun uzunluğunun giderek azalması
Tanı Yöntemleri
Ankilozon spondilit erken yaşlarda hatta bebeklikte dahi ortaya çıkabilen bir hastalık türü olup kişinin yaşamsal fonksiyonlarını oldukça kısıtlamaktadır. Erken tanısında diğer birçok hastalıklarda olduğu gibi kişinin yaşamsal fonksiyonlarının kısa sürede geri kazanılması sağlanır. Hastalık tanısının gerçekleşmesi için hastaların büyük bir çoğunluğu sırt ve bel bölgesindeki ağrı ile fizik tedavi ortopedi gibi polikliniklere başvurulmaktadır . Doktor hastanın öyküsünü detaylı bir şekilde dinledikten sonra kamburluk şüphesi ile hastaya fizik muayeneden geçirir.
Fizik muayene esnasında, omuriliğin hareket kabiliyetinde daralma olup olmadığını anlamak adına hastaya bazı hareketler yaptırılmaktadır. Bu hareketler sağa sola doğru eğilme, pelvis denilen kalça kemiğine bastırma veya bacakları birbirine yakınlaştırarak ağrının tekrarlayıp tekrarlamadığını veyahut güncel ağrının bu hareketler esnasında artıp artmadığına dair muayene edilmektedir. Yine ayni şekilde kemikleşen ve esnekliğini kaybeden costalardan doğan nefes alma güçlüğüne dair bazı solunum egzersizlerini hastanın yapmasını istenilmektedir.
Fizik muayene bazı hastalar için yeterli tani nedeni verirken bazı hastalarda değişkenlik gösterip yeterli neden vermeyebilir. Bu doğrultuda kesin tanı konulması adına tıbbi görüntülemeden yararlanılmaktadır. Tıbbi görüntülemede ilk öncelikle kullanılan röntgen ankilozon spondilit hastalığını ileri seviyesinde iken görüntülenebilir. Ama hastalığın başlangıç aşamasında bariz bir eğrilik olmadığı vertebra diskleri arasında anomalilikler gerçekleştiği ve röntgende sadece omuriliğin dıştan bütünsel şekli tek bir görüntü ile sağlandığı için bu konuda yeterli bilgi vermez. Bu yüzden bu aşamada manyetik rezonans görüntüleme denilen MR yöntemine başvurulabilmektedir. Manyetik rezonans görüntülemenin yumuşak dokular üzerine en iyi kalitede görüntü almasından faydalanılarak omurgayı oluşturan vertebralar arası dokunun yitirilip yitirilmediği bu sayede görüntülenir.
Bilgisayarlı tomografi röntgene kıyasla bir çok kesitsel görüntü aldığı için mr a kıyasla ise bu kesitsel görüntülerde kemiksel yapıların daha net görüntülenmesini sağladığı için ankilozon spondilit tanısında tercih edilen durumlar arasında yer almaktadır .Vertebralar arasındaki dejeneratif değişiklikler osteoporozdan kaynaklanan kemikleşme türleri, osteosite bağlı iltihaplar bt sayesinde görüntülenmekte , hem hastalığın tanisi hemde hastalığa yol açan etkenler görüntülenebilmektedir.
Tanıda bazı laboratuvar testleri iltihaplı romatizmal hastalıklar arasında yer alan ankilozon spondilitin tanısında kullanılsa da kan testlerinde görülen iltihabin sadece bu hastalıktan değil , vücudun başka yerinde oluşan bir hastalıktan dolayı da oluşabileceğinden ötürü, tek başına tanı aşamasında gerekli bilgileri sunmamaktadır.
Tedavi Yöntemleri
Ankilozan spondilitin kesin tedavisi olmamak ile beraber uygulanan tedaviler hastalığın hızlı ilerleyişini engellemek, hastalıktan kaynaklanan kişinin yaşam kalitesini düşüren ağrı kasılma gibi etkenleri azaltmak yâda ortadan kaldırmak amaçlanmaktadır.
İlaç tedavileri genellikle sık tercih edilen yöntemlerdir. Antiinflamatuar ilaçlar, analjezikler uygulanan ilaç tedavileri arasında yer almaktadır. Bu ilaçlar ile iltihabın giderilmesi ve ağrının azaltılması amaçlanırken osteoporozdan kaynaklanan hastalıkta ise kalsiyum desteği verilerek sürecin iyileştirilmesi yavaşlatılması amaçlanmaktadır. İstisnai durumlarda bölgesel kortikostreroid iğnesi de bazı hastalarda uygulanmaktadır.
İlaç tedavilerinin birçoğu damardan yâda cilt altından uygulanmak ile beraber bu tür tedaviler yalnızca doktor kontrolü dâhilinde uygulanmaktadır .
Fizik tedavi ankilozon spondilit tedavisinde hastalığın her aşamasında sıklıkla tercih edilen hastalık türleri arasında yerini almaktadır. Fizik tedavide yapılan egzersizler sayesinde iyi bir duruş geri kazanılmakta, göğüs kafesinin esnekliğinin azalmaması korunması açısından oldukça önem taşımaktadır. Yüzme ile desteklenen fizik tedavi akciğerlerin genişleme kapasitesinin korunmasında etkili olduğu için mutlaka hastaya önerilir . Plates yoga gibi egzersizler ise eklem arası hareketliliği artıran önemli egzersizler arasında yer almaktadır.
Tedavi sürecinde akciğerlerin kapasitesinin düşürülmemesi açısından hasta sigara içiyorsa uzak durmalıdır. Beslenmesine dikkat ederken bilhassa kalsiyum yönünden zengin gıdalar ile beslenmeye özen göstermelidir. Güneşlenerek vücutta d vitamini depolanmasını katkı sağlayarak ankilozon spondilit ilerleyişi önlenilebilir. Kalsiyum kaybını hızlandırdığı için alkol ve kafein tüketiminden hastanın kaçınılması önerilmektedir.
Şiddetli ağrı ve hareket kısıtlılığı yaşayan hastalarda bazı cerrahi tedaviler uygulanmaktadır. Bu tür hastalarda hastaya kalça protezi takılırken ileri omurga şekil bozukluklarında omurga cerrahisinde uygulanabilmektedir. Omurgadaki deforme olan yapılar omurilik kanalında oluşabilecek daralmalar ile sinirlere uygulanan baskıları azaltmak adına cerrahi operasyona ihtiyaç duyulmaktadır. Bu tür cerrahi tedaviler ile ankilozon spondilit yine kesin olarak tedavi edilmektedir.
Sadece hastalıktan doğan hastanın yaşam kalitesini düşüren ağrı hareket kısıtlılığı gibi semptomları minimuma indirgemek amaçlanmaktadır. Ve cerrahi tedaviler hastalığın en ilerleyen aşamalarında tercih edilen tedaviler olup ilaç ve fizik tedavinin yeterli gelmediği durumlarda hastalığın kötüye gidişinin önüne engel konulmak adına uygulanan tedavi yöntemleri arasındadır.